Osman Açıkalın / Özel Haber
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Şeyhşamil Mahallesi’nde, Lefkoşe Caddesi üzerinde, 77 yaşındaki yıllık Emin Ok, 1964 yılından beri berberlik yapıyor. 61 yıldır kullandığı eski makinesiyle tıraş yapan Emin usta, ücret konusunda herhangi bir tarife uygulamıyor; müşterilerinden gönüllerinden ne koparsa onu alıyor.

Ücret tarifesi yok
“Ben 1964’ten beri bu işi yapıyorum. O zamandan beri de aynı usulü sürdürüyorum. Tıraş ücreti konusunda hiçbir zaman bir tarifem olmadı. Sonuçta burası Bağlar İlçesi. Burada yaşayan insanların maddi durumu ortada. Bu nedenle müşterilerimden gönlünden ne koparsa onu alırım. Kimisi ücretini sorar, kimisi de gönlünden geçeni verir. Ben bu konuda hiçbir zaman zorlama yapmadım. Çünkü herkesin durumu farklı olabilir. Önemli olan onların gönlünden geleni vermesidir. Benim için para kazanmaktan ziyade insanlarla aramdaki bağı güçlendirmek daha önemlidir. Müşterilerimle aramda bir güven ilişkisi oluştu. Onlar bana güvenirler, ben de onlara. Bu sayede hem ben mutlu oluyorum hem de onlar. Bu işi severek yapıyorum. İnsanlara hizmet etmek beni mutlu ediyor. Onların memnuniyetini görmek benim için en büyük kazançtır” dedi.

Çocuklara elifba dersi veriyor
Çocuklara Emin usta sadece bir berber değil, aynı zamanda 1968 yılından bu yana çocuklara elifba dersi de veriyor. Toplamda 20 öğrenciye elifba dersi veren Emin ustanın öğrenci sayısı, okullar tatil olunca 60’ın üzerine çıkıyor. Çocuklara elifbayı öğretmekten büyük keyif aldığını belirten Emin usta, “Çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlara bir şeyler öğretmek beni mutlu ediyor” diyor.

‘Çocuklar bizim geleceğimizdir’
“Ben sadece bir berber değilim, 1968’den beri burada çocuklara elifba dersi veriyorum. Bu benim için çok önemli bir görev. Çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlara bir şeyler öğretmek, onların gelişimine katkıda bulunmak beni çok mutlu ediyor. Elifba dersleri benim için sadece harfleri öğretmekten ibaret değil. Ben çocuklara aynı zamanda ahlaki değerleri, saygıyı, sevgiyi de öğretiyorum. Onların iyi birer insan olarak yetişmelerine katkıda bulunuyorum. Çocukların gözlerindeki ışıltıyı, öğrenme isteklerini gördükçe daha da motive oluyorum. Onların başarılı olduklarını görmek benim için en büyük ödül. Okullar tatil olunca öğrenci sayım daha da artıyor. Çünkü çocuklar tatillerini benimle elifba öğrenerek geçiriyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Demek ki ben onlara bir şeyler katabiliyorum” diye konuştu.

50 yıldır toplu taşıma kullanmıyor
50 yıldır toplu taşıma kullanmayan Emin usta, evinden iş yerine ve iş yerinden evine bisikletle gidip geliyor. “Bisiklet benim için hem spor hem de ulaşım aracı” diyen Emin usta, sağlıklı yaşamının sırrını düzenli bisiklet sürmeye bağlıyor. Emin usta, “Ben 50 yıldır toplu taşıma kullanmıyorum. Evimden işime, işimden evime hep bisikletle gidip gelirim. Bisiklet benim için hem spor hem de ulaşım aracıdır. Bisiklet sürmek benim için bir tutku. Sabah erkenden kalkıp bisikletime atlayıp işime gitmek beni zinde tutuyor. Aynı şekilde, işten dönerken de bisiklet sürmek beni rahatlatıyor.

‘Bisiklet sürmek ruh sağlığıma iyi geliyor’
Bisiklet sürmek sadece fiziksel sağlığıma değil, ruh sağlığıma da iyi geliyor. Doğayla iç içe olmak, temiz hava almak beni mutlu ediyor. Ayrıca, bisiklet sürerek trafik stresinden de uzak duruyorum. Benim yaşımdaki birçok insan toplu taşıma kullanır veya arabayla gezer. Ama ben bisikleti tercih ediyorum. Çünkü bisiklet benim için sağlıklı bir yaşam tarzı. Herkese bisiklet sürmeyi tavsiye ederim. Bisiklet sürmek hem eğlenceli hem de sağlıklı bir aktivite” şeklinde konuştu. Emin ustanın hikayesi, azmi, çalışkanlığı ve yardımseverliği ile çevresindeki insanlara ilham kaynağı oluyor.



