Nöbetçi Eczaneler
Osman Açıkalın / Özel Haber
Diyarbakır’daki semt pazarlarında sebze ve meyve fiyatlarındaki hızlı yükseliş, vatandaşların alım gücünü zorlamaya devam ediyor. Özellikle Ramazan ayı öncesinde yaşanan bu artış, birçok temel gıda ürününde zamları beraberinde getirdi. Pazardaki yüksek fiyatlar, vatandaşların alışveriş yapmasını neredeyse imkansız hale getirirken, birçok kişi pazardan eli boş dönmek zorunda kalıyor.
TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDE ŞOK EDEN ARTIŞLAR
Ramazan ayı öncesinde 35-40 TL bandında satılan salatalık fiyatları 60-70 TL’ye, 20-30 TL’ye satılan domates 40-50 TL’ye, 20-25 TL’den satılan patlıcan 45 TL’ye, 60 TL bandında satılan biber ise 80-90 TL’ye yükseldi. Bu artışlar, özellikle dar gelirli vatandaşların bütçesini derinden etkiliyor.
VATANDAŞLAR FIRSATÇILIKTAN ŞİKAYETÇİ
Pazarda karşılaştıkları yüksek fiyatlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen vatandaşlar, bu durumun fırsatçılık olduğunu dile getiriyor. Birçok vatandaş, temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ve bu durumun Ramazan ayında daha da zorlaştığını ifade ediyor. Fiyatların sürekli artmasından dolayı şikayet eden vatandaşlar, yetkililerden bu duruma bir çözüm bulmalarını talep ediyor.
‘PAZARA GELMEKTEN KORKAR OLDUK’
Pazar alışverişine çıkan emekli Süleyman amca, yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Süleyman amca, “Benim gibi emekli bir insan için bu fiyatlar gerçekten dayanılmaz. Her hafta pazara geliyorum, ama her seferinde daha az şey alabiliyorum. Eskiden bir file dolusu sebze meyve alırdım, şimdi yarısını bile alamıyorum. Salatalık, domates, biber… Hepsi ateş pahası. Ramazan ayı gelmesiyle birlikte yine fiyatlar tavan yaptı. Bu fırsatçılık değil de nedir? Bir şekilde bu hayat pahalılığının önüne geçilmesi gerekiyor. Bizim gibi dar gelirli insanlar ne yapsın? Pazara gelmekten korkar olduk” dedi.
‘TEZGAHLARA BAKTIKÇA YÜREĞİM KARARIYOR’
Tezgahlara baktıkça yüreğinin karardığını kaydeden Süleyman amca şunları kaydetti; “Sabah erkenden kalkıp pazara geliyoruz, umutla şöyle güzel bir alışveriş yaparız diye. Ama tezgahların önünde durup fiyatları görünce içimiz kararıyor. Eskiden pazara gelmek bir nevi terapi gibiydi, şimdi ise tam bir işkence. Her şey o kadar pahalı ki, ne alacağımızı şaşırıyoruz. Çocuklar evde meyve istiyor, sebze istiyor, ama biz onlara ne diyeceğiz? ‘Paramız yetmiyor’ mu diyeceğiz? Bu nasıl bir durumdur anlamıyorum.
‘BU NASIL BİR ADALETTİR?’
Pazar esnafı da haklı, onlar da maliyetlerin arttığından bahsediyorlar. Ama bu artışlar bu kadar yüksek olmamalı. Bizim gibi emekliler, asgari ücretle geçinenler ne yapsın? Her şey zamlanıyor, ama bizim gelirimiz yerinde sayıyor. Bu nasıl bir adalettir? Yetkililerden tek isteğimiz, bu duruma bir çözüm bulmaları. Denetimleri artırsınlar, fırsatçılara göz açtırmasınlar. Bizim de insan gibi yaşama hakkımız var. Ramazan ayında sofralarımızı kurmak, çocuklarımıza sağlıklı besinler sunmak istiyoruz. Lütfen sesimizi duyun.”
PAZAR ESNAFI DA DURUMDAN RAHATSIZ
Pazar esnafı da yaşanan fiyat artışlarından dolayı rahatsızlık duyuyor. Esnaf, artan maliyetler ve ürün tedarikindeki zorluklar nedeniyle fiyatları yükseltmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Ancak, yüksek fiyatların satışları olumsuz etkilediğini ve vatandaşların alım gücünün düşmesi nedeniyle işlerinin de azaldığını ifade ediyorlar.
‘BİZDE FİYATLARDAN MEMNUN DEĞİLİZ’
Pazarcı esnaflarından Savaş Doğan isimli esnaf ise şunları kaydetti; “Valla ne yalan söyleyeyim, biz de bu fiyatlardan memnun değiliz. İnanın, biz de zor durumdayız. Ürünlerin maliyeti o kadar arttı ki, mecburen fiyatları yükseltmek zorunda kalıyoruz. Tarladan buraya gelene kadar mazot, gübre, işçilik… Hepsi zamlandı. Bir de haldeki komisyonlar, nakliye masrafları… Biz de geçimimizi sağlamak zorundayız. Eskiden daha çok satış yapardık, şimdi kimse yanaşamıyor tezgaha. Müşteri gelip fiyatları soruyor, sonra eli boş gidiyor. Biz de malımızı satamıyoruz, çürüyor. Akşama kadar siftah yapmadan tezgahı topladığımız günler oluyor. Bu durum hem bizi, hem de vatandaşı mağdur ediyor.
‘HERKESİN KAZANÇLI ÇIKTIĞI BİR SİTEM KURULMALI’
Biz de isteriz ki herkes rahat rahat alışveriş yapsın, biz de malımızı satalım. Ama bu şartlarda mümkün değil. Yetkililerin bu duruma bir çözüm bulması lazım. Üreticiden tüketiciye kadar herkesin kazançlı çıkacağı bir sistem kurulmalı. Biz de isteriz ki vatandaş ucuz yesin, biz de malımızı satalım. Ama girdi maliyetleri bu kadar yüksekken, başka çaremiz kalmıyor. Bazen müşterilerle karşı karşıya geliyoruz, onlar da haklı. ‘Bu fiyatlar ne böyle?’ diye soruyorlar. Biz de anlatıyoruz, ama kimse anlamak istemiyor. Sanki biz keyfimizden fiyatları yükseltiyoruz. Biz de biliyoruz ki, bu fiyatlarla kimse alışveriş yapamaz. Ama ne yapalım, elimizden bir şey gelmiyor. Biz de bu memleketin evladıyız, biz de isteriz ki herkes mutlu olsun. Ama bu gidişat hiç iyi değil. Böyle devam ederse, ne biz ayakta kalabiliriz, ne de vatandaş karnını doyurabilir. İnşallah yetkililer bu duruma bir çözüm bulurlar da, herkes rahat bir nefes alır.”