DİYARBAKIR SURLARININ TARİHÇESİ, ÖZELLİKLERİ, TÜRKİYE VE DÜNYA İÇİN ÖNEMİ
Bana göre ülkemizin değil, dünyanın en güzel kenti Diyarbakır’ın bugün surları ile ilgili bilgi vermek istiyorum sizlere.
Sadece Türkiye için değil, dünya tarihi ve mimarisi açısından da çok önemli bir yere sahip olan Diyarbakır Sırları benzersiz bir yapıya sahiptir. Peki neden hem ülkemizde hem dünyada bu kadar önemlidir bu surlar? İşte cevabı:
Her şeyden önce Diyarbakır Surları, dünyanın en uzun ve en iyi korunmuş şehir surlarından biridir.
Yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğundaki bu surlar, Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun savunma duvarları arasında gösterilir.
Üstelik, şehir merkezi etrafında hâlâ büyük ölçüde ayakta kalan en eski surlardan biridir.
Yapıldığı döneme göre mükemmel mühendislik ve taş işçiliği örneğidir.
Ayrıca farklı medeniyetlerin izlerini taşımaktadır.
Roma, Bizans, İslamî dönemler (Abbasî, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı) gibi çok sayıda uygarlığın katkısıyla yoğrulmuştur.
Üzerindeki yazıtlar, motifler ve burçlar bu çok kültürlü geçmişi açıkça yansıtması bunu en bariz kanıtıdır.
Bu kadar katmanlı ve kesintisiz tarih, dünya mirası açısından son derece değerlidir
Diyarbakır Surları 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
“Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı” olarak 2015 yılında UNESCO tarafından koruma altına alındı.
Bu, surların doğal çevreyle ve insan yerleşimiyle kurduğu tarihi ilişkinin de takdir edildiğini gösterir.
Hevsel Bahçeleri, binlerce yıldır bölgenin yaşam kaynağı olan Dicle Nehri’yle surlar arasında bir “bereket köprüsü” gibi yer alır.
Diyarbakır surları, sadece askeri yapı değil, aynı zamanda sanat eseri gibi işlenmiştir.
Burçlar üzerindeki kabartmalar, yazıtlar, ejder ve aslan motifleri, dönemin estetik anlayışını yansıtan nadir örneklerdir.
Aynı zamanda bir açık hava müzesi gibidir; yazıtlardan dönem bilgisi alınabilir.
Mezopotamya ile Anadolu arasında bir geçiş noktası olan Diyarbakır, tarih boyunca önemli bir stratejik merkezdi.
Surlar sayesinde bu şehir, yüzyıllar boyunca büyük saldırılara karşı koydu.
Bu da onu tarihi direnişin ve dayanıklılığın simgesi haline getirdi.
Kısacası:
Diyarbakır surları, sadece bir duvar değil; taşlara kazınmış bir tarih, kültür ve medeniyetler arası diyalogdur. Bu yönüyle, dünya çapında çok az yapıya nasip olan bir tarihi kimliğe sahiptir.
Diyarbakır surları, Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan Diyarbakır kentinin en önemli tarihi yapılarından biridir. Hem mimari açıdan hem de tarihsel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Gelelim Diyarbakır surlarının tarihçesine:
Diyarbakır surlarının ilk hali, M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir.
Bu dönemde yapılan ilk surlar, MS 297 yılında Roma İmparatoru Diocletianus’un doğu sınırlarını güçlendirme politikası kapsamında oluşturulmuştur.
Surlar, Bizans İmparatorluğu döneminde önemli tadilatlar ve genişletmeler geçirmiştir. Özellikle 5. yüzyılda İmparator II. Theodosius zamanında büyük ölçüde yenilenmiş ve bugünkü surların büyük bölümü bu dönemde şekillenmiştir.
Diyarbakır, 7. yüzyılda Müslüman Araplar tarafından fethedildikten sonra Abbasîler, Mervânîler, Artuklular ve Eyyûbîler gibi birçok İslami devletin egemenliği altına girmiştir.
Bu dönemlerde surlar onarımlardan geçmiş, yeni burçlar ve kitabeler eklenmiştir. Özellikle Artuklu dönemi, surların süslemeleri ve kitabeleri açısından zengindir.
1515 yılında Diyarbakır, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi.
Bu dönemde surlar askeri anlamda kullanılmaya devam etti ve bazı bölümleri restore edildi.
Cumhuriyet döneminde surlar tarihî ve kültürel bir miras olarak korunmaya çalışıldı.
Öne Çıkan Özelliklerine değinecek olursak şunları dile getirmek durumundayız:
Toplam uzunluğu yaklaşık 5.5 kilometre.
82 burç, 4 ana kapı ve birçok tali kapı içerir.
Dünya üzerindeki en uzun ve en iyi korunmuş şehir surları arasında yer alır.
Surların üzerindeki yazıtlar ve kabartmalar, binlerce yılın izlerini taşır.
Diyarbakır surlarında toplamda 82 burç bulunur. Bu burçlar silindirik, dörtgen ya da çokgen biçiminde yapılmış ve bazıları süslemelerle bezeli.
1. Yedi Kardeş Burcu (Heft Birayan)
En görkemli burçlardan biridir.
1208 yılında Artuklu Hükümdarı Melik Salih Mahmut döneminde yapılmıştır.
Üzerinde Artuklu arması, kartal kabartması, aslan figürleri ve yazıtlar bulunur.
Mimarı, ünlü Artuklu mühendisi Ebû Bekr el-Hanî’dir.
2. Evli Beden Burcu
Yedi Kardeş Burcu’nun hemen yanında yer alır.
Aynı dönemde, benzer süslemelerle yapılmıştır.
Üzerinde çifte aslan kabartmaları ve kufi yazılar bulunur.
İki burç birlikte adeta bir anıt gibi durur.
3. Keçi Burcu
Dicle Nehri’ne bakan bir konumdadır.
Özellikle savunma açısından çok stratejik bir yerdedir.
Halk arasında “geçilmesi zor” anlamında efsanelere konu olmuştur.
Önemli Kapılar
Surlarda 4 ana kapı (her biri bir yöne açılır) ve birçok küçük kapı (tali kapılar) vardır.
1. Dağ Kapı (Harput Kapısı / kuzey)
Kuzeye, Harput’a giden yolu kontrol eder.
İki büyük kuleyle desteklenmiştir.
Girişte Roma ve Artuklu dönemine ait kitabeler bulunur.
2. Urfa Kapı (Rum Kapı / batı)
Batıya, Urfa ve Halep yönüne açılır.
Girişinde birçok tarihî yazıt ve figür bulunur.
3. Mardin Kapı (güney)
Güneye, Mardin yönüne açılır.
En güzel süslemeli kapılardan biridir.
Kitabeler ve kabartmalar dikkat çekicidir.
4. Yeni Kapı (Dicle Kapısı / doğu)
Dicle Nehri yönüne açılır.
Ticaret ve su temini açısından önemliydi.











YORUMLAR