Deprem bilimcileri uzun yıllardır Marmara Depremi için uyarılarda bulunurken, 23 Nisan’da İstanbul’da peş peşe depremler ve çok sayıda artçılar meydana geldi. Sabah saatlerinde Silivri açıklarında Marmara Denizi’nde 3.9 büyüklüğünde deprem yaşanırken, hemen ardından aynı bölgede 6,2 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Yaşanan deprem sonrasında İstanbullu binlerce vatandaşın geceyi sokakta geçirmesi, bir kere daha “Depreme hazır mıyız” sorusunu akıllara getirdi.
TOPLANMA ALANLARI İMARA AÇILDI
Mezopotamya Ajans’ta yer alan habere göre özellikle İstanbul için Bahçelievler ve Fatih ilçelerinde yapı stokuyla çok ciddi risk taşıdığı uyarıları uzmanlar tarafından yapılırken, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın raporuna göre; kentteki büyük çaplı toplanma alanlarının önemli bir kısmı imara açıldı ve bu alanlara, AVM ve konut projesi gibi yapılar inşa edildi. TMMOB’un verdiği bilgiye göre, İstanbul’da şu anda kriterleri karşılayan 77 toplanma alanı bulunuyor ve AFAD’ın saydığı yerlerin önemli bir kısmını küçük park ya da kalabalık grupları alamayacak kadar küçük açık alanlar oluşturuyor.
EN SON 53 BİN 537 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Aktif fay hatları üzerinde kurulu coğrafyadan kaynaklı cumhuriyet tarihi boyunca birçok büyük depremin yaşandı. Türkiye’de ağır yıkımlar ve can kayıpları yaşandı. Son olarak 6 Şubat 2023’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki depremde resmi rakamlara göre Diyarbakır’ın da aralarında olduğu 11 kentte 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi, yüz binlerce kişi yaralandı ve on binlerce bina yıkıldı.
İMAR AFFI
1999’da Kocaeli’nin Gölcük ilçesindeki depremden sonra, binaları depremlere daha dayanıklı yapmak için yeni bina yönetmelikleri çıkartıldı. Fakat deprem sırasında yeni inşa edilmiş binaların çökmesi, kamuoyunda bina sağlamlık standartlarında şüphelere neden oldu. Bu yönetmenliğe rağmen gerekli güvenlik sertifikaları olmadan inşa edilen veya genellikle ilave kaçak katlar için periyodik olarak “imar affı” çıkarıldı. 6 Şubat depreminin etkilediği bölgede ise deprem öncesinde 75 bin binaya inşaat affı verildi. Şehir plancısı Buğra Gökce’ye göre; 2018 genel seçimlerinden önce depremden etkilenen 10 ilde 294 bin 165 olmak üzere ülke çapında 3,1 milyon yapıya “imar affı” verildi.
YETERSİZ ÖNLEMLER TARTIŞMA KONUSU OLDU
Cumhuriyet tarihi boyunca yıkıcı birçok depremin yaşandığı ve aktif fay hatlarının bulunduğu coğrafyada alınan önlemlerin yetersizliği ve binaların durumu sürekli tartışma konusu oldu. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan bazı depremler ve yarattığı yıkımlar şu şekilde;
“* 13 Eylül 1924’de Erzurum’un Pasinler ilçesinde yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde 60 kişi yaşamını yitirdi.
* 7 Mayıs 1930’da Hakkari’de yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 514 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 3 bin bina hasar gördü.
* 1 Mayıs 1935’de Kars’ın Digor ilçesinde yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremde 200 kişi yaşamını yitirdi.
* 19 Nisan 1938’de Kırşehir’de yaşanan 6.7 büyüklüğündeki depremde 3 bin 860 bina yıkıldı, 224 kişi yaşamını yitirdi.
* 27 Aralık 1939’da Erzincan’da yaşanan 7.9 büyüklüğündeki depremde 116 bin 720 bina bütünüyle yıkılırken, 32 bin 968 kişi yaşamını yitirdi, 100 binden fazla kişi ise yaralandı.
* 20 Aralık 1942’de Tokat’ın Niksar ilçesinde yaşanan 7.0 büyüklüğünde depremde 3 bin kişi yaşamını yitirdi.
* 20 Haziran 1943’de Sakarya’nın Adapazarı ve Hendek ilçelerinde yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremde 336 yaşamını yitirdi.
* 27 Kasım 1943’de Kastamonu Tosya ve Samsun Ladik ilçelerinde yaşanan 7.7 büyüklüğündeki depremde 4 bin kişi yaşamını yitirdi.
* 1 Şubat 1944’de Bolu Gerede ilçesinde yaşanan 7.4 büyüklüğündeki depremde 3 bin 959 kişi yaşamını yitirdi.
* 31 Mayıs 1946’da Muş’un Varto ilçesinde yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depremde 839 kişi yaşamını yitirdi.
* 17 Ağustos 1949’da Bingöl’ün Karlıova ilçesinde yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde 450 kişi öldü, 3 bin 500 bina hasar gördü.
* 19 Ağustos 1966’da Muş’un Varto ilçesinde yaşanan 6.9 büyüklüğündeki depremde 2 bin 394 kişi yaşamını yitirdi.
* 28 Mart 1970’de Kütahya’da yaşanan depremde bin 86 kişi öldü, bin 260 kişi de yaralandı.
* 22 Mayıs 1971’de Bingöl’de yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde 878 kişi yaşamını yitirdi, 700 kişi yaralandı, 9 bin 111 bina hasar gördü veya yıkıldı.
* 6 Eylül 1975’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremde 2 bin 385 kişi yaşamını yitirdi, 8149 bina hasar gördü veya yıkıldı.
* 24 Kasım 1976’da Van’ın Muradiye ilçesinde yaşanan 7.5 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840 kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 232 bina hasar gördü. 2000 kilometrekarelik bir alandaki evlerin yüzde 80’i yıkıldı.
* 30 Ekim 1983’de, Erzurum’da yaşanan 6.9 büyüklüğündeki depremde bin 155 kişi yaşamını yitirdi, 537 kişi yaralandı, 3 bin 241 konut ağır, 3 bin konut orta ve 4 bin konut hafif hasar gördü.
* 13 Mart 1992’de Erzincan’da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde 653 kişi yaşamını yitirdi, 8057 bina hasar gördü veya yıkıldı.
* 17 Ağustos 1999’da merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7.4 büyüklüğündeki depremde resmi raporlara göre 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi, 23 bin 781 kişi yaralandı. 2010 yılında yayımlanan Meclis araştırması raporuna göre 18 bin 373 kişi yaşamını yitirdi.
* 12 Kasım 1999’da Düzce’de yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde 845 kişi yaşamını yitirdi, 4 bin 948 kişi yaralandı, 12 bin 939 ev de yıkıldı.
* 1 Mayıs 2003’de Bingöl’de yaşanan 6.4 büyüklüğündeki depremde en az 176 kişi yaşamını yitirdi, 625 bina çöktü veya ağır hasara uğradı. Çeltiksuyu’ndaki yatılı okulda koğuş bloku çöktüğünde 84 kişi yaşamını yitirdi.
* 23 Ekim 2011’de Van’da yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremde 601 kişi yaşamını yitirdi, 4 bin 152 kişi yaralandı, 2 bin 262 bina yıkıldı.
* 30 Ekim 2020’de merkez üssü Yunanistan’ın Sisam Adası açıkları olan 6.9 büyüklüğündeki depremde Türkiye’de 117 kişi yaşamını yitirdi, bin 34 kişi yaralandı; Yunanistan’da ise 2 kişi yaşamını yitirdi ve 19 kişi yaralandı.”
Bunların yanı sıra yine Van, Elazığ ve Afyon gibi birçok kentte onlarca kişinin yaşamını yitirdiği depremler meydana geldi.


