Ferhat Kaplaner
Diyarbakır, Mayıs ayının sıcak günlerini karşılamaya başlarken, turizmde de gözle görülür bir canlılık yaşanıyor. Özellikle tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan Sur ilçesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Havaların ısınmasıyla birlikte şehre gelen ziyaretçiler, Sur’un tarihi sokaklarında adeta bir zaman yolculuğuna çıkıyor.

DİYARBAKIR ZİYARETÇİLERİ ADETA BÜYÜLÜYOR
Turlarla ve bireysel olarak şehre gelen turistler, rehberler eşliğinde Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarihine yakından tanıklık ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları’nın ihtişamlı görüntüsü, ziyaretçileri adeta büyülüyor. Surların burçlarından kenti kuşbakışı izleyen turistler, tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyor. Sur ilçesinin dar ve otantik sokaklarında yürüyüş yapan turistler, tarihi camileri, kiliseleri, hanları ve hamamları büyük bir ilgiyle inceliyor. Hasanpaşa Hanı’nın otantik atmosferinde yöresel el sanatları ürünlerine göz atan ziyaretçiler, Deliller Hanı’nın tarihi dokusunda geçmişin izlerini sürüyor. Ulu Cami’nin görkemli yapısı ve avlusundaki huzurlu atmosfer ise ziyaretçilerin ruhunu dinlendiriyor.

DİYARBAKIR’IN ZENGİN MUTFAĞI İLE TANIŞIYORLAR
Tarihi mekanların yanı sıra Diyarbakır’ın zengin mutfağı da turistlerin ilgisini çekiyor. Kentin meşhur ciğer kebabı, serpme kahvaltı ve burma kadayıfı gibi yöresel lezzetlerini tadan turistler, damaklarında unutulmaz bir tat bırakıyor. Sur ilçesindeki geleneksel restoranlar ve kafeler, ziyaretçilere otantik bir ortamda yöresel lezzetleri deneyimleme fırsatı sunuyor.

KENT ESNAFI YAŞANAN YOĞUNLUKTAN MEMNUN
Turistlerin Sur ilçesindeki yoğun ilgisi, esnafın da yüzünü güldürüyor. Hediyelik eşya dükkanları, yöresel ürün satıcıları ve restoran işletmecileri, artan turist sayısıyla birlikte işlerinde gözle görülür bir hareketlilik yaşıyor. Esnaf, turistlere Diyarbakır’ın kültürel ve tarihi değerlerini en iyi şekilde tanıtmak için çaba gösteriyor.

ŞEHRİN TARİHİNE TANIKLIK EDİYORLAR
Rehberler eşliğinde yapılan bilgilendirme turları ise turistlerin Diyarbakır’ın tarihini ve kültürünü daha yakından anlamalarına yardımcı oluyor. Rehberler, kentin kuruluşundan günümüze kadar uzanan zengin tarihini, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasını ve önemli tarihi olayları ziyaretçilere aktarıyor. Turistler, rehberlerin anlatımıyla Diyarbakır’ın sadece taş ve topraktan ibaret olmadığını, aynı zamanda derin bir kültürel mirasa sahip olduğunu da öğreniyor. Diyarbakır’a gelen turistler, bol bol fotoğraf çekerek bu tarihi anları ölümsüzleştiriyor. Özellikle Sur Surları, Ulu Cami ve tarihi konaklar, fotoğraf tutkunlarının en çok ilgi gösterdiği yerler arasında bulunuyor. Sosyal medya hesaplarında paylaşılan Diyarbakır fotoğrafları ise kentin tanıtımına önemli katkı sağlıyor.
DİYARBAKIR BÜYÜLEYİCİ BİR ŞEHİR
Diyarbakır’a konyadan gelen Mehmet Payatlı, “Konya’nın dinginliğinden sonra Diyarbakır’ın canlı atmosferi beni hemen sardı. Özellikle o meşhur surları görmek için sabırsızlanıyordum ve gördüğümde de hayran kaldım. O kadar heybetli ve tarihi ki, insan kendini adeta bir zaman yolculuğunda hissediyor. Surların üzerinde yürümek ve şehri o yükseklikten izlemek gerçekten büyüleyiciydi. Sur ilçesinin içindeki dar ve taş döşeli sokaklarda kaybolmak da çok keyifliydi. Her köşede farklı bir tarihi yapı, farklı bir hikaye saklı. Ulu Cami’nin o manevi havası, tarihi hanların otantik atmosferi beni çok etkiledi. Rehberimizin anlattıklarıyla bu yapıların ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladım. Diyarbakır mutfağı da kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir zenginlik. O lezzetli ciğer kebabı, yöresel baharatların o eşsiz tadı hala damağımda. Kahvaltısı bile bambaşkaydı. Buranın yemek kültürü gerçekten çok özel. Kısa bir ziyaretti ama Diyarbakır bende çok güzel anılar bıraktı. Tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve sıcakkanlı insanlarıyla kesinlikle tekrar gelmek isteyeceğim bir şehir. Herkesin bu kadim şehri keşfetmesini öneririm” dedi.

‘KENDİMİ BİR ZAMAN TÜNELİNDE HİSSETTİM’
Kastamonu’ndan gelen Fulya Yetkin isimli vatandaş ise şunları kaydetti; “Diyarbakır’ın tarihi atmosferi beni bambaşka bir dünyaya taşıdı. Gelmeden önce surları çok merak ediyordum ve gördüğümde gerçekten de etkileyiciydi. O taşların arasında dolaşırken binlerce yıllık bir tarihe dokunuyormuş gibi hissettim. Sur içindeki o daracık sokaklar, taş evler… Sanki bir zaman tünelinden geçmişim gibi. Ulu Cami’nin o huzurlu avlusu, tarihi hanların o kendine has kokusu… Her köşe başında farklı bir güzellik saklı. Kastamonu’nun ahşap evlerinden sonra buradaki taş mimarisi de çok etkileyici geldi bana. Diyarbakır’ın yemekleri de bambaşkaymış gerçekten. O meşhur ciğer kebabını denedim ve tadı hala aklımda. Ayrıca yöresel tatlıları da çok hoşuma gitti. Kastamonu’nun sakinliğinden sonra buranın canlılığı biraz farklı geldi ama şehri gezdikçe o tarihi atmosfer beni içine çekti. İnsanları da çok sıcakkanlı ve misafirperver. Tarihi ve kültürü seven herkesin burayı görmesini kesinlikle tavsiye ederim. Belki bir bahar zamanı tekrar gelip bu güzel şehri daha uzun keşfetme fırsatım olur.”
DİYARBAKIR TURİSTLERİN UĞRAK YERİ OLUYOR!
Kısacası; havaların ısınmasıyla birlikte Diyarbakır’da yaşanan turist yoğunluğu, kentin tarihi ve kültürel zenginliklerinin ne kadar ilgi çekici olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yerli ve yabancı turistlerin Sur ilçesine olan bu ilgisi, Diyarbakır’ın turizm potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor ve kent ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. Diyarbakır, tarihi dokusu, kültürel mirası ve eşsiz lezzetleriyle her geçen gün daha fazla turistin uğrak noktası olmaya devam ediyor.


