DİYARBAKIR İÇİN DEPREM RİSKİ VAR MIDIR?
6 Şubat 2023’te Türkiye, tarihinin en yıkıcı ve en ölümcül felaketini yaşadı.
Kahramanmaraş merkezli iki depremde, resmi verilere göre 53 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
11 ilde ağır yıkıma neden olan depremler, 13 milyon kişinin hayatını doğrudan etkiledi.
Diyarbakır birinci derece deprem bölgesi değil. Ancak çevresindeki aktif faylar nedeniyle olası depremlerde orta ve yüksek düzeyde sismik risk altındadır.
Zira bunun en yıkıcı, en bariz örneğini 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve aralarında Diyarbakır’ın da bulunduğu, 11 ilimizi etkileyen depremde gördük.
Bu bağlamda şu soru sormak yerinde olacaktır: Diyarbakır için risk taşıyan fay hatları nerelerdedir?
Elazığ, Bingöl ve Malatya civarından geçen bu fay hattı, Diyarbakır’a yaklaşık 100-150 km mesafede bulunan Doğu Anadolu Fay Zonu, şehrimizi etkileyecek fay hatlarının başında gelmektedir.
Bunun en yakın örneğini 2020’de Elazığ’da yaşanan depremi örnek verebiliriz. Zira o deprem Diyarbakır’da da ciddi manada hissedilmiş, can yada mal kayıplarına yol açmasa bile önemli uyarı niteliği taşımıştır.
Yine kentimiz için tehlikeli bir diğer fay hattı da Bitlis-Zagros Bindirme Kuşağıdır. Güneydoğu Toroslar boyunca uzanır ve Diyarbakır’ın güneydoğusuna yakın geçer.
Bu bölge derin depremler üretebilir ve Diyarbakır’a etkisi dolaylı olabilir.
Hazar Gölü Segmenti ve Karakoçan Segmentinde oluşacak büyük depremler (M6.5-7.5) Diyarbakır’da sarsıntı yaratabilir, özellikle kötü zemine sahip bölgelerde etkisi daha da artar.
Bir depremin yıkıcılığı yalnızca depremin şiddeti ile ilgili değildir. Zeminin yapısı da çok belirleyici bir faktördür.
Diyarbakır’da olası bir depremde bilhassa Dicle Nehri çevresi ve ova tabanı yerleşim alanları, yumuşak zemin nedeniyle sarsıntıyı büyütme ihtimali azımsanmayacak boyuttadır.
İlimizde eski ve mühendislik hizmeti almamış binalar yüksek risk taşımaktadır. Yeni yönetmeliklere göre yapılan binalar daha dayanıklıdır.
Zira 6 Şubat depreminde ilimizde bu noktada en yaygın yıkımlara Cezaevi semtinde tanık olduk. Yıkılan veya ağır hasarlı olup sonradan kontrollü şekilde yıktırılan bşnaların sayısı hiç de az değildi. Halen bile o semtten geçerken birkaç yüz metrede bir yıktırılan bir binaya rastlamak mümkündür. Bunun aslında en büyük sebebi o bölgedeki zeminin yumuşak olmasıdır.
Ayrıca 11 şehirden en az etkilenen Diyarbakır olmasının en büyük sebebi, zemininin kayalıklardan oluşmasıdır.
Diyarbakır’da Deprem Riski Hakkında Uzman Görüşleri de elbette önemlidir.
Prof. Dr. Naci Görür, ” Diyarbakır, Doğu Anadolu ve Bitlis-Zagros fayları arasında yer alıyor. Bitlis-Zagros Fay Hattı’nın kırılması, şehir için “asıl büyük felaket” olabilir. Şehrin deprem dirençli hale getirilmesi şart.” demesi şehrimiz için durumun ciddiyetini ortaya koymuştur.
Prof. Dr. Fevzi Bingöl: “Diyarbakır’ın 5 ilçesi aktif deprem riski altında. “Bize bir şey olmaz demesinler” diyerek yapıların mutlaka denetlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “Diyarbakır’ın kuzeyinde (özellikle Lice ilçesi) yer kabuğunda gerginlik birikiyor. Bu durum, büyük depremler doğurabilir.” demesi yeterince açıklayıcı, uyarıcı ve durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyan bir durum değil midir?
Zeki Şimşek (İMO Diyarbakır) ise : ” Mühendislik hizmeti almamış binalar büyük risk taşıyor. “Deprem olmasa bile kendi yükünü taşıyamayan binalar var” diyor.
Diyarbakır, hem fay hatları hem de yapı stoku açısından ciddi risk altında. Yapıların denetlenmesi, güçlendirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.











YORUMLAR