Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Üniversite çalışanlarının tayin feryadı; Aileler parçalanıyor, kurumlar boş kalıyor!

Kamu Birliği Konfederasyonu Diyarbakır Başkan Vekili ve Genç Sağlık Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Böçkün, üniversite çalışanlarının kronikleşen tayin sorununa dikkat çekerek, ailelerin dağıldığını ve kurumların personel eksikliği yaşadığını belirtti. Böçkün, YÖK’ten yılda üç kez merkezi tayin düzenlemesiyle bu mağduriyetin giderilmesini talep etti.

Kamu Birliği Konfederasyonu Diyarbakır

Kamu Birliği Konfederasyonu Diyarbakır Başkan Vekili ve Genç Sağlık Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Böçkün, üniversite çalışanlarının kronikleşmiş sorunu olan tayin hakkı mağduriyetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Böçkün, uzun yıllar sonra uygulanan “karşılıklı becayiş şeklinde yer değişikliği” uygulamasının beklentileri karşılamadığını ve üniversite çalışanlarının tayin hakkının adeta “yok” hükmünde olduğunu vurguladı. Başkan Böçkün, Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’e seslenerek, biri mazeret sebebiyle olmak üzere yılda üç kez merkezi tayin düzenlemesi getirilmesi çağrısında bulundu.

‘Mağduriyet artık son bulsun!’

Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Böçkün, üniversitelerde çalışanların mağduriyetinin artık son bulması gerektiğini belirtti. Böçkün, mevcut durumun yarattığı olumsuzlukları şu şekilde sıraladı:

  • Üniversitelerde memurlar çalışmak istemiyor.
  • Bakmakla yükümlü olduğu kişiler ve yakınları mağduriyet yaşıyor.
  • Aile bütünlüğünü korumak için çözüm bulamayan birçok çalışan istifa ediyor. Bu durum, kurumlarda çok ciddi personel eksikliği oluşturuyor.
  • Aile bütünlüğü bozuluyor, bu da davaları kaçınılmaz hale getiriyor.
  • İdari davalara sürükleniliyor, bu da kamu zararına sebebiyet veriyor.
  • Kamu zararı, ekonomiyi olumsuz etkiliyor.

Böçkün, tüm bu olumsuzlukların temelinde üniversite çalışanlarının tayin sorununun yattığını ve bu sorunun çözülmesiyle diğer olumsuzlukların da kendiliğinden çözüleceğini ifade etti.

Becayiş sistemi beklentileri karşılamadı

Genç Sağlık Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Böçkün, üniversiteler arası becayişle karşılıklı yer değişikliği uygulamasının uzun yıllar sonra gündeme gelmesini olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ancak uygulamanın detaylarına bakıldığında birçok personelin mağduriyet yaşadığını ve sistemin temel ilkeler açısından ciddi eksiklikler barındırdığını dile getirdi. Başkan Böçkün, uygulamadaki eksiklik ve mağduriyete neden olan detaylara dikkat çekti:

Tercih Sayısının Kısıtlılığı: Tercih sayısının yalnızca iki ile sınırlandırılması, birçok başvurunun olumsuz sonuçlanmasına yol açtı. Bu durum, çalışanların emeklerinin karşılık bulmaması ve motivasyon kaybı yaşamasıyla sonuçlandı.

Mazeret Durumlarının Göz Ardı Edilmesi: Sağlık durumu ve aile bütünlüğünün korunması gibi önemli mazeret durumlarının göz ardı edilmesi, ciddi olumsuzluklara ve personel nezdinde büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.

Eşit Şartlarda Olumsuz Sonuçlar: Aynı ünvanda olan ve aynı nitelikteki kişilerden birçoğunun başvurularının olumsuz sonuçlanması, uygulamanın güvenilirliğini zedeledi.

‘Merkezi, adil, şeffaf ve liyakate dayalı bir sistem şart’

Böçkün, tüm bu durumların sistemin şeffaflık ve liyakat ilkeleri açısından zayıf olduğunu açıkça ortaya koyduğunu ve atama sürecinin neye göre ve nasıl değerlendirildiğine dair belirsizliklerin personel arasında güven sorununa yol açtığını belirtti. Genç Sağlık Sendikası Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Böçkün, bu sebeplerle karşılıklı nakil sisteminin revize edilmesi ve yerine biri mazerete tabi olmak üzere yılda üç kez merkezi, adil, şeffaf ve liyakate dayalı bir tayin sistemi getirilmesinin zorunlu hale geldiğini vurguladı. Böçkün, bu taleplerinin yalnızca personelin huzur ve motivasyonunu artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda kamu hizmetlerinin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesine de katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.