ÖĞRENCİLER YAZ TATİLİNİ NASIL GEÇİRMELİ?
Malumunuz olduğu üzere 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı 20 Haziran itibariyle sona erdi ve böylece yaklaşık 3 sürecek tatil de başlamış oldu.
Ülkemizde tüm kademelerde yaklaşık 20 milyon öğrenci; 1,2 milyon öğretmen, 74 bine yakın okul ve 750 bine yakın derslik bulunmaktadır.
Milli Eğitimin hemen her kademesinde çalışmış, eğitim camiasına 34 yıl hizmet etmiş uzman bir eğitimci olarak sanıyorum bu konuda söyleyeceklerimiz elbette olacaktır.
Yaz tatili tam olarak nedir, ne değildir? Nasıl değerlendirilmelidir? Yaz tatili esasen dinlenme fırsatı mı, eksikleri görüp bir sonraki eğitim öğretim yılına hazırlık fırsatı mıdır?
Aslında her öğrenciye bire bir uyacak bir tatil programı yoktur. Bu konunun şablonu vardır. Esnek bir bakış açısıyla ve her öğrencinin parmak izi kadar özel olduğu, kendisine ait öğrenme düzeyleri, ilgi, yetenek ve kapasiteleri olduğu gerçeğinden kopmadan makro bir tatil programı hazırlamak pekâlâ kabildir.
Yaz tatili, öğrenciler için sadece derslerden uzaklaşma olarak görülmemeli; aynı zamanda kendilerini tanıma, geliştirme ve yeni beceriler kazanma fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Eğitim-öğretim yılının sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan bu boş zaman dilimi, doğru şekilde değerlendirildiğinde öğrencinin hem akademik hem de kişisel yaşamına katkı sunar. Bu nedenle, öğrencilerin yaz tatilini plansız ve amaçsız geçirmeleri yerine, dengeli ve verimli bir biçimde değerlendirmeleri son derece önemlidir.
Peki ne yapmalı, nasıl değerlendirilmeli bu koca yaz tatili?
Eğitim yılı boyunca sınavlar, ödevler, projeler ve sorumluluklar nedeniyle zihinsel olarak yorulan öğrenciler yaz tatilinin ilk günlerini, dinlenmeye ayrılmalıdır. Ancak, tembelliğe kapılmadan “aktif ve kaliteli dinlenme” sağlamaktır. Uzun süre uyumak ya da sürekli ekran başında zaman geçirmek yerine, doğada yürüyüş yapmak, deniz kenarında veya yeşil alanlarda vakit geçirmek, aile ziyaretlerinde bulunmak gibi aktiviteler hem bedensel hem ruhsal açıdan yenilenme sağlar. Dinlenmiş bir zihin, öğrenmeye daha açık ve istekli olacağı aşikardır.
Bendenizin de başını çektiği ve eğitimcilerin dilinden düşürmediği kitap okuma alışkanlığına yaz tatilinde hız verilmelidir. Kitap okuma alışkanlığı, bireyin yaşam boyu sürecek gelişiminde çok önemli bir yer tutar. Yaz tatili, bu alışkanlığın kazanılması ve pekiştirilmesi için en uygun dönemlerden biridir. Özellikle öğrencilerin ilgi alanlarına uygun kitaplar seçilerek okuma süreci keyifli hale getirilebilir. Romanlar, hikâyeler, biyografiler, bilimsel içerikler, tarih kitapları gibi farklı türlerden kitaplar okuyan öğrenci; hem kelime hazinesini geliştirir hem de farklı bakış açıları kazanır. Günde sadece yarım saat kitap okumak bile uzun vadede büyük fark ortaya koyacaktır.
Yaz tatili, öğrencilerin sadece akademik değil, aynı zamanda kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak aktiviteler için de eşsiz bir fırsattır. Resim, müzik, drama, dans, fotoğrafçılık, yazarlık gibi sanatsal alanlara yönelmek; çocukların hem kendilerini ifade etmelerine hem de yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda örgü, ahşap boyama, maket yapımı gibi el becerileri gerektiren hobiler de motor becerileri ve sabır gibi önemli kazanımlar sağlar. Öğrenci bir enstrüman öğrenebilir, bir tiyatro grubuna katılabilir ya da kendi hikâyelerini yazmayı deneyebilir.
Teknolojik cihazların hayatın merkezine yerleştiği günümüzde, öğrencilerin hareketsiz bir tatil dönemi geçirmeleri sağlık açısından büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle açık hava sporları, yüzme, basketbol, futbol, voleybol gibi takım sporları, öğrencilerin fiziksel sağlığını korumak için teşvik edilmelidir. Ayrıca yoga ve pilates gibi bireysel aktiviteler de hem vücut koordinasyonunu geliştirir hem de stresi azaltır. Spor yapan öğrenciler aynı zamanda disiplin, takım ruhu, özgüven ve sorumluluk gibi önemli değerleri de içselleştirir.
Tatil, tamamen derslerden uzaklaşmak anlamına gelmemelidir. Öğrenciler yıl içinde eksik kaldıkları ya da zorlandıkları ders konularını tekrar etmelidir. Özellikle matematik, fen ve yabancı dil gibi temel dersler düzenli tekrarlarla pekiştirilebilir. Bunun için öğrencilerin her gün belirli bir süre ayırarak çalışma alışkanlığı geliştirmeleri yeterlidir. Bu sayede hem unutmayı engellerler hem de yeni eğitim yılına daha hazır bir şekilde başlarlar. Eğitim videoları izlemek, eğitsel uygulamalardan faydalanmak da bu süreçte etkilidir.
Yaz tatili aynı zamanda öğrencilerin topluma karşı duyarlılık geliştirmeleri açısından da önemlidir. Belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ya da okulların düzenlediği gönüllü etkinliklere katılmak; hem öğrencilerin empati kurma becerisini artırır hem de sorumluluk duygusunu geliştirir. Yardım kampanyaları, çevre temizliği etkinlikleri, yaşlı bakım evlerinde gönüllü çalışmalar gibi faaliyetler sosyal farkındalığı artırır ve öğrenciye toplum içinde aktif bir birey olmanın yollarını gösterir.
Öğrencilerin yaz tatilinde teknolojiyle geçirdiği zaman önemli bir konu başlığıdır. Bilgisayar, tablet ve telefon gibi cihazlar bilinçli kullanıldığında faydalı olabilirken, kontrolsüz kullanımda zaman kaybına, bağımlılığa ve dikkat bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle dijital oyunlar yerine kodlama, dijital çizim veya eğitsel içerik üretimi gibi yararlı dijital aktiviteler önerilmelidir. Ebeveynlerin bu noktada rehberliği oldukça önemlidir.
Yaz tatili, öğrenciler için sadece bir mola değil, aynı zamanda kendilerini tanıma, keşfetme ve geliştirme sürecidir. Bu sürecin plansız ve bilinçsiz geçirilmesi, yıl içinde edinilen kazanımların unutulmasına ve gelişimin duraksamasına neden olabilir. Ancak tatili hem dinlenme hem de öğrenme odaklı bir programla geçiren öğrenciler, yeni eğitim yılına daha güçlü, motive ve hazır başlarlar. Tatili verimli geçirmek, sadece bugünü değil, öğrencinin geleceğini de olumlu yönde etkiler.











YORUMLAR