Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Erhan BOZKURT

ACABA BU ÇOCUK KİMİN?

ACABA BU ÇOCUK KİMİN?

Anne ve babalar çocuğun maddi ihtiyaçlarını gidermekle, iyi okullara göndermekle, her dediklerini yapmakla, her istediklerini almakla sorumluluklarını yerine getirmiş olduklarını zannettiler…
Ebeveynler, sosyalleşsin diye dışarı salınan çocukların nerelere gittiklerini, neler yaptıklarını, kimlerle arkadaşlık ettiklerini takip etmediler. Gece yarısı eve geldiklerinde, bazen eve hiç gelmediklerinde, nedenini ve nerede olduklarını sormadılar. Çoğu anne ve baba bütün sorumluluğu okula ve öğretmenlere atarak sorumluluktan kurtulacaklarını sandılar. Çocuklarını dinlemediler. Onları anlamaya çalışmadılar. Onlara ihtiyacı olan sevgiyi, ilgiyi ve değeri vermediler. Sadece harçlık istendiğinde hatırlandılar.
Bazı çocuklar fazla şımartıldı. Bazı çocuklara kendini ifade edebilme şansı bile verilmedi. Çoğu anne ve babalar TV dizilerine ayırdıkları vakit kadar çocuklarına vakit ayırmadılar. Çocukları ile ilgili bir sorun olduğunda ancak çocuklarını hatırladılar. Çocuklar başarısız olduğunda, çocuklara “kendisi için yapılanlar” hatırlatıldı. Çocuk başkaları ile kıyas edildi. Ama başarısızlığın nedenleri araştırılmadı.
Bazen çocuk başarılı olduğunda fazla şımartıldı. Tüm bunların yanında çocuklar kendisini evde dokunulmaz prens ve prensesler sanmaya başladılar…
Yeni nesil çocuklar en güzel imkânlarla eğitim alıyor. En güzel ortamlarda en rahat şekilde yetişiyor. Ancak çocukların çoğu sorunlu: İsyankâr, asi, doyumsuz, kibirli, gururlu, saygısız, sabırsız, sevgisiz… oluyor.
“Çocuklarımız için her türlü fedakârlığı yapıyoruz, ancak çocuklarımız istediğimiz gibi olmuyor.”
Babasını öldüren, annesini para vermediği için bıçaklayan, öğretmenine saygısızlık yapan çocuklar yetişmeye başladı. Bizim kuşakta yetişen çocukların çoğunluğunun babaları ve anneleri diplomasızdı, ancak yetiştirdiği çocuklar daha iyiydi. O dönemde yetişen çocuklarda edep, terbiye, saygı, sevgi vardı.
Çocukların yetiştirilmesinde Aile belirleyici bir unsurdur. Aile fertlerinin iyi ahlaklı, erdemli, yardımsever, merhametli olması çocuk için çok önemli bir model türüdür. Bunun tek yolu eğitimdir. Eğitim sadece okulda verilmez. Eğitim doğumla başlayıp, ölümle neticelenen (beşikten mezara kadar) bir hayatın tamamını kapsamalıdır.Eğitim güzel ahlak üzerine bina edilmelidir. Güzel ahlakın öğretildiği yer öncelikle ailedir.Eğitim, ibadet olarak görülmedikçe hayatımızda hak ettiği yeri alamayacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER