Değerli okurlar, hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyor ve bu haftaki konumuza giriş yapıyoruz.
2025 yılında uygulanacak asgari ücret Çalışma Bakanı tarafından 22.104 lira olarak açıklandı. Kısa bir süre sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya mecrasında “Hayırlı Olsun” açıklamasıyla da aslında bir yerde kesinlik kazanmış oldu. Önceki yıllarda hükümet tarafından verilen asgari ücrete mutlaka Cumhurbaşkanı tarafından üzerine bir rakam daha eklenirdi. Asgari ücretli son bir umut pür dikkat Cumhurbaşkanının Ak Parti’nin grup toplantısında yapacağı açıklamayı bekledi. Ancak beklenen olmadı ve 22.104 liralık rakam resmen ve fiilen kesinleşmiş oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve gelmesiyle uygulanan mali disiplin, yüksek faiz ve sıkı para politikası, kur korumalı mevduat, yeni vergiler, mevcut vergilerin artırılması Ak Parti’ye kanımca hatırı sayılır bir puan kaybettirmiştir. Yüksek enflasyonu alt etmek için uygulanan yanlış ekonomik politikalar enflasyonu yeterince dizginleyemediği gibi, paramızı da yabancı para birimleri karşısında iyice eritmiştir.
Her devlet yada hükümet ekonomik buhran dönemlerinde kemer sıkma politikaları uygular. Siyasi bedelini de göze alarak çaresizce halkına acı reçeteyi çıkarır. Bu elbette çok anlaşılabilir ve makul bir yoldur. Ancak rahatsızlık bu değil. Tasarruf tedbirlerinin kamu harcamalarında görülmeyişi, makam araçlarının fazlalığı ve kimi kamu görevlilerinin bunu suistimal ederek kamu kaynaklarını hoyratça kullanması, özellikle de adına “Huzur Hakkı” denen birkaç kamu kurumundan alınan çok yüksek maaşlar toplum vicdanını yaralamıştır. Neyse ki bu noktada güzel bir karar alındı ve kamudan birden fazla maaş alma dönemi sona erdirildi.
Enflasyonun artış hızında gerileme kaydedildiği gerçeği ortadadır. Bir dezenflasyon süreci yaşanmaktadır. Ancak bunun vatandaşa, vatandaşın cebine, çarşıya, pazara, mutfağa yansıması bugünden yarına olacak birşey değildir.
Tam da bu noktada şunu belirtmekte fayda vardır. Asgari ücret konusu iki ucu keskin bıçak gibidir. Bir yandan milyonların, emekçilerin haklı beklentileri var, umutları var, alın terleri var; bir yandan yukarıda zikrettiğimiz gerçekler var. Ayrıca asgari ücrete yapılacak iyi bir artış, toplumu memnun edecek, hükümet kanadını da seçmen nezdinde şirin gösterecektir. Ancak öyle olmadı. Hükümet bir risk aldı. Kitlelerin tepkisini alacağını bile bile ekonomik programından taviz vermedi ve yüzde 30′ luk bir zam yaptı. 2023 yılında asgari ücrete yüzde 80′ in üzerinde bir zam yapıldı. Daha zam yapılmadan, haberi bile fırsatçı esnafın herşeyin fiyatını artırmasına, üç harfli marketlerin haftanın üç dört günü etiket değiştirmelerine, peşi sıra büyük şirketlerin zamlarına yetti de arttı bile.
Fakat yüzde 30′ luk artış çok yetersiz. Asgari ücret geçtiğimiz yıl zaten ermişti, yapılan bu zam geçen seneki erimeyi bile karşılamıyor. Asgari ücret, asgari yaşam koşullarını karşılamaya bile yetmiyor. Yıllık kiralık artışlarının yüzde 60, sokağa yansıyan, özellikle gıda enflasyonunun yüzde 50′ lerde seyrettiği bir tabloda bu artışın hiçbir yaraya merhem olmayacağı açıktır.
Asgari ücrete ivedilikle uygun bir güncelleme yapılması elzem ve yerinde olacaktır.
Saygılarımla…
YORUMLAR