Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Barış diline ve toplumsal mutabakata ihtiyacımız var’

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklama yapan Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretinin yeni umutlar taşıdığına dikkat çekti. Şimşek, Türkiye’nin “demokrasinin Araf kavşağında” olduğunu belirterek, tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve kanaat önderlerine barış diline katkı sunma çağrısında bulundu. Toplumsal mutabakat ve Kürt vatandaşların demokratik hakları için yeni bir anayasa vurgusu yaptı.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler

Osman Açıkalın

Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yaptığı açıklamada, yaklaşan sürecin önemine vurgu yaptı. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine değinen Şimşek, bu ziyaretin vatandaşlar için yeni umutlar taşıdığını belirtti.

‘DEMOKRASİNİN ARAF KAVŞAĞINDAYIZ’

10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle çalışan tüm arkadaşların daha iyi yaşam koşullarında görmek dileğiyle, günlerini kutlayarak sözlerine başlayan Şimşek, Bildiğiniz gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan 11 Ocak 2025’te Diyarbakır’a geliyor. Sayın Erdoğan’ın bu kadim şehre her gelişinde vatandaşların ondan bir yenilik, bir mesaj, bir müjdeli haber beklediğini hepimiz biliyoruz. Sayın Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya Terörsüz Türkiye çağrısı, iyi niyetli her vatandaşımızı 1 Ekim 2024 ten beri barış umuduyla adeta demokrasinin Araf kavşağına yöneltmiştir. Bize göre bu gelişmeyi toplumsal bir mutabakatla ele almak ve yaşatmak artık tüm demokrasi güçlerinin ortak sorumluluğundadır.  Bu nedenle devlet, iktidar ve siyasi partiler kadar, sivil demokratik hak ve düşünce yelpazesini teşkil eden STK, DKK, Vakıf ve Kanaat İnsanları bu yeni süreçte kendilerinden beklenen duruş ve sorumluluğa katkı sunmaya hazırlıklı olmalıdır” dedi.

‘Barış diline ve toplumsal mutabakata ihtiyacımız var’

‘STK’LAR DEMOKRASİNİN İLERİ GÖZETLEYİCİSİ VE SİGORTASIDIR’

Sivil düşünce kuruluşlarının, demokrasinin ileri gözetleyicileri ve sigortası olduğunu vurgulayan Şimşek, “Bu süreci, ne kadar objektif ve sivil düşünürsek, siyasi partileri o kadar doğru zemine taşımış olacağız. Girdiğimiz bu yeni demokratik Araf kavşağında  yaşadığımız demokrasi eksiğimizle, eteklerimizde bir yığın adaletsizliğin çürümüş günahıyla,  barış içinde bir arada yaşamak adına eşitlik ve kardeşlik merdivenlerini birlikte ve doğru çıkmamız için “dünü, ortak unutmamız” gerekiyor. Ancak o zaman terörsüz topraklarda, kardeşçe ve eşit bir yaşama doğru kenetlenebiliriz. Şüphesiz iç politikamızda beklediğimiz bu yenilikleri, değişim ve dönüşümleri destekleyenler kadar engellemek isteyen iç ve dış çıkar odakları olacaktır. Bu nedenle gelişmeleri ideolojik olarak değil, sivil, demokratik haklarla değerlendirmenin daha yapıcı olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

‘BARIŞ DİLİNE İHTİYACIMIZ VAR’

Toplum olarak barışın diline ihtiyaç duyduklarının altını çizen Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek şunları kaydetti;

Gerek çağrı sahibi Sayın Bahçeli ve onu destekleyen Devlet Başkanı Sayın Erdoğan, gerekse DEM ve DBP’den, gerekse CHP ve diğer muhalefet partilerinden demokrasinin çoğulcu ve toplumsal mutabakatı için elzem olan olgun bir tavra, olgun bir iş birliğine, ümit veren yapıcı, onurlandırıcı hitabet ve net bir barış diline ihtiyacımız vardır. Kaosa davetiye çıkaran veya ipe un seren anlayışlardan uzak durulmalıdır.  Yeni sürecin inşasında hiç bir toplumsal unsur dışarıda kalmamalıdır. Bu anlamda DEM’e HÜDAPAR’a da görüşme teklifinde bulunmasını değerli buluyor ve hatırlatıyoruz.

‘Barış diline ve toplumsal mutabakata ihtiyacımız var’

‘TOPLUMSAL MUTABAKAT SÖZLEŞMESİ’

Özetlersek, devlet ve iktidar siyasi, ekonomik ve kültürel demokrasi haklarını vatandaşına verebilen el konumundadır. İç barışı mecliste muhalefetiyle, meclis dışında STK, DKK, Vakıf ve Kanat insanlarıyla konuşarak, tartışarak ve anlaşarak bir mutabakata varmalıdır. Bu süreç aynı zamanda Kürtlere yeniden başkanlık sistemine sahip çıkma olanağını verdiğini hatırlatmak isteriz. Devlet ve İktidar, süreç içinde Kürtlerin güvende olmayan yasal demokratik haklarının yasal tamamlayıcısı ve paratoneri olacağını bir toplumsal sözleşme ile yeni bir anayasayı  işaret etmelidir.

‘DÜNYA KÜRTLERİNİ KARŞIMIZA ALMAYALIM’

Dış politikamızın Ortadoğu ve uluslararası platformlarında Kürtleri karşımızda görmek yerine, neden diplomatik destek gücümüzün hipotezi olmasınlar. Tüm Kürt vatandaşlarımızı barış ve demokrasi ikliminde sorunlarıyla değil haklarıyla tanımak ve birlikte yaşamak zamanıdır diyor, Toplumsal Mutabakat Derneği olarak yeni süreci desteklediğimizi tekrarlıyoruz.”