BİZE BİR HALLER OLDU

Efendim son kırk yıldır bize bir haller oldu. Hemde öyle böyle değil. Bayağı bir haller oldu.

Neler mi oldu?Hemen arz edelim efendim.

Bizi biz yapan ne değerlerimiz varsa elbirliğiyle unutmak, unutturmak için elimizden geleni yaptık.

Yaşı benim gibi kırkın üzerinde olanlar iyi hatırlar. Eskiden düğünler üç gün üç gece sürerdi. Çünkü dostlarınız, akrabalarınız işini gücünü bırakıp üç gün üç gece boyunca sevincinize ortak oluyordu. Çünkü dostluk, akrabalık içten, samimi ve çıkarsızdı. Şimdi düğünler mahalle aralarında, ses eğitimi almamış, sesi kötü, söylediği şarkıyı batıran, kulağı tırmalayan sözüm ona şarkıcı eşliğinde, ne olduğu belirsiz bir gürültü ortamında üç saate sıkıştırılmış bir düğün yapılmakta. Sorsanız hangi gencimiz o güzelim örf ve adetlerimizin en başında gelen düğünlerimizi bilir?

Gençlerimiz evine gelen misafiri bırakın ağırlamayı yada karşılamayı, bir hoş geldiniz yada hal hatır sormayı bilmez.

Çünkü sosyal (!!!) medya sayesinde asosyal birey olarak yetişmiştir.

Büyüklerinin karşısında laubali, beden diliyle bile çok saygısızca davranabilmektedir.

Cep telefonları çıktığından beri mektup yazmayı, bayramlarda tebrik kartı göndermeyi unuttuk. Gençlere sorun bakalım kaç kişi bunları biliyor?

Eskiden birinin taziyesi olduğunda üç ay sonra bile dostları evine gelip baş sağlığı dileyebiliyordu. Şimdi parayla kiralanan ve üç güne sıkıştırılmış hızlı çekim bir taziye süreci var. Yetişen alıyor misali.

Evladını sevmeyen ebeveyn yoktur. Ancak onlara iyilik yapanı neredeyse yoktur. Nasıl mı? Ben görmedim onlar görsün, ben yemedim onlar yesin, ben yapamadım onlar yapsın, psikolojisi bozulmasın diye diye tepemizde çıkardık çocuklarımızı. Ondan sonra veryansın ediyoruz. Şimdiki nesil saygısız, şöyle kötü böyle yanlış diye. Peki kim yaptı?

Babalarımız son derece otoriter, asık suratlı, şiddet uygulayan, müdahaleci, feodal vs vs.

Ama aslan gibi nesiller yetişti.

Eğitimcilere sorun bakalım. Bir kulak verin onlara. Bakın bakalım neler neler işitirsiniz?

Gelen büyük felaketin farkındalar.

Birileri abarttığımızı düşünebilir. Ben bunları bir baba, bir evlat ve bunun da ötesinde bir eğitimci olarak yazdım. Fotoğraf iç açıcı değil. Bilgilerinize sunulur efendim.

Saygılarımla…