DAĞDAKİ BADİRELERİN BAHADIRLARI!

DAĞDAKİ BADİRELERİN BAHADIRLARI!

İnsanoğlu, öteden beri, hayranlıkla, hasretle özlemiştir “heybetli, gizemli, dumanlı, sıradışı” dağları…

Duyguların sisli ve soğuk bir kar gibi ruhları sarıp sarmaladığı sükunetli bir şubat gecesinden selamlar…

Bir kış gününün yorgun ışıklarının saçıldığı, kara dağlar ülkesindeyim. Ancak bu sefer gözlerimi uzak diyarlara yani hayallerde, düşlerde, hikâyelerde, romanlarda okuduğumuz uçsuz bucaksız bozkırları, bir beyaz anıt gibi göklere başını uzatmış Asya’nın kızıl kolları olan ‘Metehan Dağları’nda açtım.

Unutmayın ki! Hayat bazen sizi sizden alır ve ait olmadığınız bir yere koyar. Zamanla öyle yerlere geleceksiniz ki, öyle vakitlere geleceksiniz ki! Yüreğiniz beklemekten yorgun düşecek, sabrınız tahammül seviyenizi kıracak ve tek desteğiniz kol kanat gerdiğiniz yol arkadaşlarınız olacak. O yüzden yol arkadaşlarınızı iyi seçin, iyi seçin ki her nefesiniz kesildiğinde, her zorluk belinizi büktüğünde, her dert yolunuza engel olduğunda! Onlar, bahaneleriyle değil de varlıklarıyla yanınızda olsunlar…

Karlı soğuk ve fırtınalı günlerde yıldırımların, şimşeklerin insanın içine korkular saldığı, Asya bozkırlarında ne var ne yoksa her şeyin savrulduğu en fırtınalı, en karanlık gecelerde, biz de o dağ fırtınalarıyla beraber Allah’a sığındık. Soğuk kış gecelerinde nice vahşi kurt ulur, nice sesler duyulur… ama onların, yıllardan beri hep bu dağların eteklerindeymiş gibi bir halleri var. Üzerlerinde kardan, kıştan, toprak kokan emareler var. Bozkır kavruğu esmer yüzlerine güneş vurmuş, sevgi pınarı gibi bakan gözleri parıl parıl… bu kahramanları görür görmez kanım kaynadı… Bir fırın gibi hep yanıp duran yürekleri, kendileri için değil, halkları için yanan büyük bir fedakar olduklarını gösteriyordu…

Yüreklerinde kabaran şefkat, dünyadaki bütün çölleri sulamaya azmetmiş coşkun bir nehir gibi gözlerinden akıyor ve o şefkat onları daha bir cazibeli, daha bir asaletli kılıyordu.

Onlar, Orta Asya’daki badirelerin bahadırları. Yıllardır, hayallerde, düşlerde beklenenler… Bastığı her toprağa huzur ve güven verenler, ülkesine sevdalı, ülkesine vefalı yiğitler. Onların yürekleride, dertleride büyüktür.