Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde AK Parti’den açıklama!

Osman Açıkalın

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki açıklamaya AK Parti İl Teşkilatı yöneticileri, üyeleri, Memur-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir ve sözleşmesi yenilenmeyen işçiler katıldı.

İl Başkanı Raşit Ocak, “Bugün burada, yalnızca emekçinin değil, adaletin, vicdanın ve halk iradesinin karşı karşıya olduğu ağır bir sınavı konuşmak için toplandık” dedi.

AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Raşit Ocak açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Bugün burada, yalnızca emekçinin değil, adaletin, vicdanın ve halk iradesinin karşı karşıya olduğu ağır bir sınavı konuşmak için toplandık. Meydanlarda, “İşçi sınıfı buradan ayrılmadan biz de buradan ayrılmayacağız” diyerek masallar anlatan DEM’li belediye yönetimleri, bugün işçiyi ekmeğinden, aşından ve onurundan etmektedir. Halkımıza verdikleri sözleri çiğneyerek, mazbatalarını aldıkları gün samimiyetsizliklerinin gerçek yüzünü ortaya koymuşlardır.”

“BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?”

Mazbatayı alır almaz, bir zamanlar kardeş bildikleri işçileri ötekileştirerek, onları işten çıkaran bu zihniyet, halkın vicdanında büyük bir yara açmıştır. Hangi siyasi ahlak, hangi insanlık anlayışı, bir gün işçiyi kardeş ilan edip, ertesi gün kapı dışarı etmekle bağdaşır? Hangi vicdan, 1 Mayıs meydanlarında işçi haklarından bahsedip, birkaç ay sonra bu hakları gasp etmeye kalkışır? Bu ne yaman bir çelişki! Bu şehri yönetmeye mi geldiniz, yoksa kendi siyasi hesaplarınızı görmek için halkın emekçilerini harcamaya mı?

Göreve geldikleri ilk andan itibaren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde çalışan emekçilere yönelik başlatılan haksız uygulamalar, vicdanları derinden yaralamış ve halkımızın adalet duygusunu zedelemiştir. Son olarak, sözleşmeli personelin işten çıkarılmasıyla ilgili alınan kararlar, belediyenin insan kaynağı planlamasında yaptığı hataların faturasını emekçilere kesmesiyle sonuçlanmıştır. Bu durum ne kamu vicdanında ne de hukuk önünde kabul edilebilir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49. maddesine dayandırılan bu sözleşme yenilememe kararları, hukukun ve iş barışının ruhuna tamamen aykırıdır. Sözleşmeli personel olarak yıllarca özveriyle çalışan emekçilerin, belediyeye kattıkları değer göz ardı edilerek hiçbir gerekçe sunulmadan ya da göstermelik bahanelerle işten çıkarılması, kurumsal bir liyakat ve adalet anlayışının olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Kurum içinde “fazlalık” yaratıldığı iddiasıyla insanların işine son verilmesi, bir ekonomik tedbir değil, insani bir haksızlıktır. Bu kararlar, açıkça emekçi kardeşlerimizin geleceklerini gasp etmek ve onları ekonomik güvencesizlikle karşı karşıya bırakmak anlamına gelmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, işçinin hakkını hiçe sayan bu kararlar, halkın iradesiyle çatışmaktadır.

“İŞÇİYE YAPILAN HAKSIZLIK “

Belediyenin kararının hukuk ve iş barışına aykırı olduğunu savunan Raşit Ocak şöyle devam etti: Belediyeler, halkın ekmeğini büyütmek için vardır; insanların geçim kapılarını kapatmak için değil! Ancak DEM idaresine geçen belediyelerde görüyoruz ki, halka hizmet etmek bir kenara bırakılmış, kendi siyasi rantları uğruna emekçiye zulüm edilmektedir. Bugün, işçilerin görevlerine son veren bu zihniyet, yarın aynı zulmü halkımızın tamamına yapmaya kalkacaktır. Bugün işçiye yapılan haksızlık, yarın Diyarbakır’ın her bir ferdine yapılmış sayılacaktır.”

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, iki gün önce aldığı karar ile 330 işçinin biten sözleşmesini yenilememişti. Karar, işçilere tebliğ edilmişti.