Nöbetçi Eczaneler
Osman Açıkalın / Özel Haber
Milyonlarca çalışanın yakından takip ettiği asgari ücret zammı, Diyarbakır’da da büyük bir merakla bekleniyordu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 22 bin 104 TL olarak açıkladığı yeni asgari ücret, kentteki vatandaşlar tarafından farklı görüşlerle karşılandı. Diyarbakırlı vatandaşlar, bu önemli gelişmenin etkilerini ve beklentilerini Özgür Haber’e değerlendirdi. Diyarbakır’ın farklı mahallelerinde mikrofon uzattığımız vatandaşlardan ilginç cevaplar aldık. Gazetemize konuşan bir çok kişi, yeni asgari ücretin enflasyon karşısında yeterli olmayacağını düşünürken, bazı kesimler de belirlenen rakamın geçim sıkıntılarını biraz olsun hafifleteceğini ifade etti. Bazı vatandaşlar da konuyla ilgili net bir görüşe sahip olmadığını belirtti.
‘Asgari ücretle geçinmek neredeyse imkansız’
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde oturan Mehmet Baytekin isimli vatandaş, “Eskiden aldığımız parayla bir ay ancak geçinirdik” sözleri, asgari ücretlilerin uzun süredir yaşadığı geçim sıkıntısına işaret etti. Enflasyonun yükselmesiyle birlikte temel ihtiyaçların fiyatlarının da arttığını kaydeden Baytekin, asgari ücretle geçinmek neredeyse imkansız hale geldiğini vurguladı. Yeni zamla birlikte azda olsa rahatlayacaklarını savunan Baytekin, asgari ücret artışının çalışanlara nefes aldıracağını söyledi. Ancak bu rahatlamanın ne kadar süreceği ve ne derece etkili olacağı, gelecekteki ekonomik gelişmelere bağlı olduğunun altını çizen Mehmet Baytekin, “Kira ve fatura gibi sabit giderler, hayat pahalılığının en önemli unsurlarıdır ve asgari ücret artışıyla orantılı olarak artış göstermektedir. Bu durum, çalışanların bütçelerini sürekli olarak zorlamaktadır” dedi.
“Geçim zorlaştı, bu para yetmez”
Diyarbakır’ın Tarihi Sur İlçesi yaşayan Ayşe Teyze ise “Artık her şey çok pahalı oldu. Ev kirası, faturalar, gıda fiyatları sürekli yükseliyor. Bu para bir aileyi nasıl geçindirir, anlamıyorum. Devletimizden daha fazla destek bekliyorduk” diye konuştu.
‘Giderlerimiz her geçen gün artıyor’
Diyarbakır’ın Merkez Kayapınar İlçesi’ndeki Huzurevleri Mahallesi sakinlerinden Beytullah Akdeniz de şunları kaydetti;
“Asgari ücretin her yıl yeniden belirlenmesi, milyonlarca çalışan için hayati önem taşıyor. Bu yıl yapılan artışla ilgili olarak, hem memnuniyet hem de endişelerimi dile getirmek istiyorum. Öncelikle, asgari ücretin artırılması kararının çalışanlar için bir nebze olsun rahatlama sağladığı bir gerçek. Özellikle son dönemde yaşanan yüksek enflasyon karşısında, bu artışın alım gücümüzü biraz olsun koruyacağını düşünüyorum. Eskiden aldığımız ücretle geçinmek neredeyse imkansız hale gelmişti. Şimdi en azından temel ihtiyaçlarımızı karşılamada biraz daha rahatlayacağız. Ancak, bu artışın yeterli olup olmadığı konusunda ciddi şüphelerim var. Kira, elektrik, doğalgaz gibi sabit giderlerimiz her geçen gün artıyor. Gıda fiyatları da enflasyonla birlikte yükseliyor. Bu durumda, asgari ücret artışı bu yükselişi karşılamaya yetişemiyor. Aslında, asgari ücretle geçinen bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması bile zorlaştı.
‘Gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor’
Bir inşaat işçisi olarak, işimin zorluğunu ve risklerini yakından biliyorum. Gün boyu emek harcıyoruz, ama kazandığımız ücretle ancak geçinmeye çalışıyoruz. Asgari ücretin artmasıyla birlikte işverenlerin maliyetleri de artıyor. Bu durum, işten çıkarmalar gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden, asgari ücret artışının işsizliği artırmaması için de tedbirler alınması gerekiyor. Aslında asgari ücret belirlenirken sadece rakamlar değil, çalışanların yaşam koşulları da göz önünde bulundurulmalı. Sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya yeten değil, insanca bir hayat sürmemizi sağlayacak bir ücret almayı hak ediyoruz.
‘Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilmeli’
Devletimizden beklentimiz, sadece asgari ücreti değil, tüm çalışanların gelir düzeyini yükseltecek politikalar geliştirmesi. Enflasyonla mücadele, işsizlikle mücadele ve gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek gibi konulara daha fazla önem verilmelidir. Sonuç olarak, asgari ücret artışı önemli bir adım olsa da, sorunların tamamını çözmüyor. Asgari ücretlilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için daha kapsamlı ve kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu sorun sosyal huzursuzluklara yol açabilir.”
‘Verilen zam yeterli değil’
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikada çalışan 28 yaşındaki Murat Tokdemir isimli genç de şunları ifade etti;
“Ben, her gün işe gidip geldiğim otobüsün camından dışarı bakarken, hayatın beni beklediğini düşünürdüm. Şimdi, her gün aynı manzarayı görüyorum ama içimde bir burukluk var. Asgari ücretle çalışıyorum. Evet, bu yıl biraz zam aldık ama yine de yetmiyor. Kiralar aldı başını gidiyor. Bir odaya sığışmaya çalışıyoruz arkadaşlarımla. Elektrik, su faturaları bir türlü bitmiyor. Yemek yapmak lüks gibi geliyor bazen. Hâlâ ailemden para alıyorum, ama ne kadar böyle devam edebilir ki?
‘Geleceğe dair bir plan yapamıyoruz’
Asgari ücretle çalışmak demek, geleceğe dair hiçbir plan yapamamak demek. Kendime bir araba almak, ev sahibi olmak gibi hayallerim var ama bunlar şimdilik çok uzak görünüyor. Arkadaşlarımla dışarı çıkmak, sinemaya gitmek bile lüks. Sürekli çalışmak zorundayım, kendime zaman ayırmaya fırsat bulamıyorum. Asgari ücretle çalışmak sadece maddi değil, aynı zamanda psikolojik olarak da yıpratıcı. Kendini değersiz hissediyorsun. Çalıştığın kadar kazanamıyorsun. Sürekli bir çaba içinde oluyorsun ama bir türlü yerinde sayamıyorsun.
‘Bir gün biz de hayallerimize kavuşacağız’
Devletimizden beklentimiz, sadece asgari ücreti değil, gençlerin iş bulma sorununu da çözmesi. Bize daha iyi eğitim imkanları sunulmalı, staj olanakları artırılmalı. Böylece iş hayatına daha donanımlı bir şekilde başlayabilir ve daha iyi işler bulabiliriz. Asgari ücretle çalışmak zor ama pes etmiyoruz. Geleceğe umutla bakmaya çalışıyoruz. Belki bir gün biz de hayallerimize kavuşacağız.”