Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GEÇİNEMİYORUZ!

Yeni yılda asgari ücretin artırılması beklenirken, Diyarbakır’da yaşayan vatandaşlar, ekonomik zorluklar ve artan yaşam maliyeti nedeniyle farklı görüşlere sahip oldu. Asgari ücretliler, temel ihtiyaçları karşılamakta güçlük çektiklerini belirtirken, işverenler ise artışın işletmeleri zor durumda bırakabileceği endişesi taşıyor. Vatandaşlar, asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini ve yaşam standartlarının düştüğünü vurguluyor. Küçük işletme sahipleri ise artan maliyetlerle baş etmeye çalışırken, çalışanlarına daha iyi bir yaşam sunmanın zorluğundan bahsediyor. Uzmanlar, asgari ücretin belirlenmesinde hem çalışanların hakları hem de işletmelerin sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor. Diyarbakır’da yaşanan bu tartışmalar, asgari ücretin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Yeni yılda asgari ücretin

Osman Açıkalın

Yeni yılla birlikte asgari ücretin artırılması beklenirken, Diyarbakırlı vatandaşlar konuya farklı açılardan yaklaşıyor. Enflasyondaki yükselişin gölgesinde yaşanan ekonomik zorluklar, asgari ücretlilerin yaşam standartlarını önemli ölçüde etkilemiş durumda. Diyarbakır’da yaşayan birçok vatandaş, asgari ücretin ciddi bir şekilde artırılmasının gerekliliği üzerinde duruyor. Özellikle temel ihtiyaçların fiyatlarındaki artış, asgari ücretlilerin bütçelerini zorluyor. Vatandaşlar, asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini ve artık temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini belirtiyor.

Artış makul seviyelerde olmalı

Ancak, bazı vatandaşlar ise asgari ücretin çok fazla artırılmasının işverenleri zor durumda bırakabileceği ve işsizliği artırabileceği endişesini taşıyor. Bu görüşe göre, asgari ücret artışlarının makul seviyelerde olması ve işverenlerin de bu artışa ayak uydurabilmesi önemli.

‘Asgari ücretle yaşamak imkansız hale geldi’

Artık bu duruma bir çözüm bulunmasını isteyen Selçuk Kuytuk isimli vatandaş,  “Asgari ücretle geçinmeye çalışıyoruz ama her şey pahalandı. Kira, fatura, gıda fiyatları aldı başını gidiyor. Geçen ay aldığım maaşla bu ayın kirasını zar zor ödeyebildim. Çocuklarımın kıyafetlerini alacak param bile kalmadı. Asgari ücretle yaşamak imkansız hale geldi. Yetkililerden bu duruma bir çare bulmalarını bekliyoruz” dedi.

‘Asıl sorun enflasyon’

Asgari ücretin artmasının elbette sevindirici bir gelişme olduğunun altını çizen tekstil fabrikası çalışanı İpek Ekmekçi, “En azından biraz olsun rahatlayacağız. Ama asıl sorun enflasyon. Enflasyon bu kadar yükselirken, asgari ücretin artışı da yeterli olmuyor. Alım gücümüz sürekli düşüyor. Umarım önümüzdeki dönemde hem asgari ücret daha da artar hem de enflasyon düşer” diye konuştu.

‘İşverenler zor durumda kalabilir’

Asgari ücretin çok fazla artmasının işverenleri de zor durumda bırakabileceğine dikkat çeken Süleyman Çakmak, “İşverenler de bu artışa ayak uydurabilmek için bazı önlemler almak zorunda kalacak. Bu durum işsizliği artırabilir. Asgari ücret artışları makul seviyelerde olmalı ve ekonominin genel durumu göz önünde bulundurularak karar verilmeli” ifadelerini kullandı.

‘Gençler hayallerine ulaşamıyor’

Murat İslik isimli genç de “Ben yeni mezun oldum ve ilk işimi buldum. Asgari ücretle çalışıyorum. Kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum ama çok zorlanıyorum. Kira, ulaşım, yemek gibi temel ihtiyaçlarımı karşılamakta bile güçlük çekiyorum. Asgari ücretin gençlerin hayallerine ulaşmasını engelleyen bir engel olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘Kimse açlık sınırının altında yaşamak istemez’

“Artık Dayanamıyoruz!” diyen Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ndeki bir market işletmecisi Naif Pekkan, “Ben Diyarbakır’da market işletiyorum. Asgari ücretin artması elbette çalışanlarımızın haklı bir talebi. Kimse açlık sınırının altında yaşamak istemez. Ancak bizim gibi küçük esnaflar için bu durum adeta bir kabus. Her geçen gün her şey pahalılaşıyor. Elektrik faturaları, kira, gıda fiyatları uçuk noktalara ulaştı. Bu durumda asgari ücreti artırmak zorunda kalıyoruz. Ancak bu artışı karşılayacak gücümüz yok. Kâr marjlarımız zaten çok düşüktü, şimdi iyice sıfırlanmak üzere.

‘Borçla batmak üzereyiz’

Bir yandan çalışanlarımızı memnun etmek istiyoruz, diğer yandan da iş yerimizi kapatmamak için çabalıyoruz. Günde 16 saat çalışıyorum ama yine de yetişemiyorum. Bankalardan kredi çekmeye çalışıyoruz ama faiz oranları o kadar yüksek ki, çektiğimiz borçla batmak üzereyiz. Devlet yetkililerinden küçük esnafa daha fazla destek olmalarını bekliyoruz. Vergilerimiz düşürülebilir, kredi imkanları kolaylaştırılabilir. Böylece hem çalışanlarımızın alım gücü artar hem de bizler iş yerlerimizi kapatmak zorunda kalmayız.

‘Küçük esnafın sesini duysunlar’

Asgari ücret artışı elbette önemli bir konu ama bu konuyu sadece çalışanların değil, işverenlerin de gözünden bakmak gerekiyor. Biz de bu ülkenin birer vatandaşıyız ve geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Umarım yetkililer bu durumu görür ve küçük esnafın sesini duyar.”

Sosyal bir sorun

Diyarbakır’da yaşanan bu tartışmalar, asgari ücretin sadece bir ekonomik gösterge değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Asgari ücretin belirlenmesinde, hem çalışanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi hem de işletmelerin sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Asgari ücretin belirlenmesinde hem çalışanların hakları hem de işletmelerin sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, “Asgari ücret, hassas bir dengeyi gerektiriyor. Hem çalışanların yaşam standardını yükseltmeli hem de işletmeleri zor durumda bırakmamalı. Enflasyonun etkilerini azaltmak için artış şart ancak, işletmelerin taşıma kapasitesi de göz önünde bulundurulmalı. Uzun vadede, ekonomimizin güçlenmesi ve istihdamın artırılması, asgari ücret sorununa kalıcı çözüm olacaktır” şeklinde konuştu.