Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Havaların soğumasıyla birlikte sakatata olan ilgi arttı; ‘Fakirin Eti’ artık lüks oldu!

Soğuk kış günlerinin gelmesiyle birlikte Diyarbakır’da sakatata olan ilgi katlandı. Vatandaşlar, bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inandıkları sakatatı sofralarından eksik etmiyor. Ancak artan talep fiyatlarda da yükselişe neden oldu.  Eskiden “fakirin eti” olarak bilinen sakatat, artık sofralarda lüks bir lezzet haline geldi. Uzmanlar, hijyenik koşullarda tüketilmesi gerektiğini vurgularken, vatandaşlar artan fiyatlara rağmen sakatatı sofralarından eksik etmek istemiyor.

Soğuk kış günlerinin gelmesiyle

Osman Açıkalın

Halk arasında “fakirin eti” olarak da bilinen sakatat, özellikle havaların soğumasıyla birlikte daha çok tercih ediliyor. Uzmanlar da sakatatın, içerdiği zengin besin değerleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu belirtiyor. Bu durum, Diyarbakır’daki sakatatçılarda hareketliliğe neden oldu.

FİYATLARDA ARTIŞ OLDU

Sakatata olan talebin artmasıyla birlikte fiyatlarda da belirgin bir yükseliş yaşandı. Geçen yıla göre sakatat fiyatları neredeyse ikiye katlandı. Ciğerin kilosu 600 TL’ye kadar ulaşırken, kelle fiyatı da 250 TL’yi aştı. Buna rağmen vatandaşlar, sağlığa olan faydaları nedeniyle sakatatı almaktan vazgeçmiyor.

SAKATATÇILAR YOĞUN İLGİDEN MEMNUN

Merkez Yenişehir ilçesindeki Urfa Kapı civarında bulunan Sakatatçılar Çarşısı (Selexana) esnafları, sakatata olan ilginin bu yıl daha da arttığını ifade ediyor. Çarşı esnaflarından İhsan Tekin, “Havalaların soğumasıyla birlikte vatandaşlarımızın sakatata olan ilgisi katlandı. Özellikle kelle ve paça gibi ürünlere talep çok yoğun. Geçen yıla göre fiyatlarda da artış oldu ancak vatandaşlar yine de sakatatı tercih ediyorlar” dedi.

‘SAKATAT BİZİM İÇİN ADETA BİR ZIRH GİBİ’

Sakatatçılar Çarşısı’nda alışveriş yapan Hülya Çetin isimli kadın, “Vallahi kış geldi mi, soframızdan sakatat eksik olmaz. Eskiden ‘fakirin eti’ derlerdi ya, şimdi öyle mi bilmiyor? Çünkü fiyatlar baya bir yüksek. Artık herkes biliyor sakatatın ne kadar faydalı olduğunu. Benim annem de hep söylerdi, ‘Kışın ciğer yenir, kan yapar’ diye. Hatta çocukluğumuzda zorla yerdik ciğeri. Şimdi kendim de çocuklarıma yediriyorum. Şu aralar fiyatlar biraz yükseldi ama olsun, sağlıktan önemli mi? Kelle paça çorbası, hele bir de üzerine bol limon sıkınca… Mis gibi kokusu tüm eve yayılır. Hem bizi ısıtır hem de bağışıklığımızı güçlendirir. Özellikle şu kış hastalıklarının kol gezdiği dönemde sakatat bizim için adeta bir zırh gibi.

Havaların soğumasıyla birlikte sakatata olan ilgi arttı; ‘Fakirin Eti’ artık lüks oldu!

‘ESKİDEN ÇARŞI DAHA CANLIYDI’

Ama tabii her şeyin fazlası zarar. Fazla tüketmemek lazım. Haftada bir-iki defa yeter bence. Hem cebimize de iyi gelir. Zaten et fiyatları aldı başını gitti. Sakatat en azından biraz daha uygun oluyor. Bir de şunu söylemek istiyorum, eskiden sakatatçılar çarşısı o kadar canlıydı ki. Şimdi biraz durgunlaştı gibi. Umarım yine eski günlerine döner. Hem esnafımızın yüzü güler, hem de bizler yine bol bol sakatat yeriz” dedi.

‘HEM BESLEYİCİ, HEM DE HASTALIKLARA İYİ GELİYOR’

Kelle paçanın vazgeçilmez bir kültür olduğunun altını çizen Ayşegül Kırmızı ise, “Ben sakatatı çok severim. Özellikle kışın, soğuk havalarda bir güzel kelle paça çorbası içmek gibisi yok. Büyükannem hep derdi, ‘Kelle paça, hem yedirir hem de ısıtır’ diye. Gerçekten de öyle. Hem besleyici, hem de hastalıklara iyi geliyor. Eskiden mahallede herkes bir araya gelir, büyük bir kazan yapardık. Her evden bir şeyler gelirdi. Kelle, paça, pirinç… Sonra hep birlikte oturur, o güzel çorbayı içerdik. Komşuluk ilişkileri o kadar kuvvetliydi ki. Şimdi insanlar daha yalnızlaştı, böyle gelenekler de unutulmaya başladı. Ama ben fırsat buldukça sakatatçıya gider, ciğer, mumbar alırım. Eşim de çok sever. Özellikle ciğeri közde yapınca tadına doyulmaz. Ama fiyatlar biraz yükseldi doğrusu. Eskiden daha uygundu. Belki de biz o zamanlar daha gençtik de öyle geliyordu” diye konuştu.

Havaların soğumasıyla birlikte sakatata olan ilgi arttı; ‘Fakirin Eti’ artık lüks oldu!

TÜKETİM ŞEKLİ ÇOK ÖNEMLİ!

Sakatatın, içerdiği yüksek miktarda protein, demir, çinko ve B vitaminleri sayesinde birçok sağlık faydası bulunuyor. Özellikle demir eksikliği anemisine karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu hastalıklara karşı koruyor. Sakatatın faydaları kadar tüketim miktarına dikkat etmek de önemli. Uzmanlar, sakatatın yüksek kolesterol içerebileceği için aşırı tüketilmemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca sakatatın hijyenik koşullarda hazırlanması ve tüketilmesi gerekiyor. Uzmanlar, “Diyarbakır’da olduğu gibi birçok bölgede sakatat, özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olmuştur. Hem lezzeti hem de besin değeriyle ön plana çıkan sakatat, halk arasında bağışıklık sistemini güçlendirdiği inancıyla tüketilir. Ancak sakatatın faydaları kadar tüketim şekli ve miktarı da oldukça önemlidir” şekilde konuştu.

SAKATATIN FAYDALARI NELERDİR?

Sakatatın faydalarına ve tüketirken nelere dikkat edilmesine de değinen uzmanlar şunları söyledi;  “Sakatat, vücudun tamir ve onarım süreçlerinde önemli rol oynayan yüksek miktarda protein içerir. Özellikle B12 vitamini, demir, çinko gibi vitamin ve mineraller açısından oldukça zengindir. Demir eksikliği anemisine karşı koruyucu etkisi vardır. İçerdiği besin değerleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu hastalıklara karşı korur. Yüksek enerji içeriği sayesinde vücuda güç verir ve yorgunluğu giderir.

Havaların soğumasıyla birlikte sakatata olan ilgi arttı; ‘Fakirin Eti’ artık lüks oldu!

SAKATAT TÜKETİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Sakatatın taze ve hijyenik koşullarda hazırlanması çok önemlidir. Özellikle iç organlar, bakteri üremesi için uygun ortamlar olduğu için dikkatli olunmalıdır. Sakatatın bazı türleri yüksek kolesterol içerir. Bu nedenle kalp ve damar hastalığı olanlar veya kolesterolü yüksek olan kişilerin dikkatli tüketmesi gerekir. Sakatatın iyice pişmiş olması önemlidir. Aksi takdirde parazit bulaşma riski olabilir. Sakatatın faydaları olsa da aşırı tüketilmesi önerilmez. Haftada 1-2 kez tüketilmesi yeterli olacaktır.”

UZMANLARIN TAVSİYELERİ

Konuyla ilgili tavsiyelerde de bulunan uzmanlar, Sadece sakatat değil, diğer besin gruplarını da dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösterin. Hamileler, emziren anneler, çocuklar ve kronik hastalığı olan kişiler sakatat tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Sakatatı kızartmak yerine haşlama, fırında veya ızgara yöntemleriyle pişirmek daha sağlıklıdır.”

Havaların soğumasıyla birlikte sakatata olan ilgi arttı; ‘Fakirin Eti’ artık lüks oldu!

SOFRALARDAN EKSİK OLMUYOR

Sonuç olarak, Diyarbakır’da sakatata olan ilgi, kış aylarının gelmesiyle birlikte artmaya devam ediyor. Vatandaşlar, sakatatın bağışıklık sistemini güçlendirdiği inancıyla sofralarından eksik etmiyor. Ancak fiyatlardaki artış ve hijyen konusunda dikkatli olunması gereken hususlar, sakatat tüketimi konusunda bazı endişeleri de beraberinde getiriyor.