Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Resul ÇETİN

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR DERKEN ASLINDA NEYİ ARIYORUZ?

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR DERKEN ASLINDA NEYİ ARIYORUZ?

 

“Nerede o eski bayramlar?” sorusu kim bilir biz ve bizden önceki kaç kuşağın sorduğu, cevabını  bulamadığı ve özlemle kıvrandığı trajik bir geçmişi ifade eder.

Bayramlar, toplumların ortak hafızasında yer etmiş, kültürel ve dini değerlerin yoğun biçimde yaşandığı özel günlerdir. Özellikle İslam kültüründe Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı gibi dini bayramlar, bireyler arası dayanışmayı, yardımlaşmayı ve birlikte olma hissini pekiştiren önemli zaman dilimleridir. Ancak son yıllarda toplumsal yapının dönüşmesi, teknolojik gelişmeler, bireyselleşmenin artışı ve kültürel erozyon gibi etkenler, eski bayramlar ile günümüz bayramları arasında ciddi farklılıkların oluşmasına neden olmuştur. Bu makalede, söz konusu farklılıklar toplumsal yapı, iletişim biçimleri, kültürel değerler, ekonomik etkenler ve teknolojik değişim başlıkları altında kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır.

Bayramlar, sadece dini vecibelerin yerine getirildiği günler değil, aynı zamanda bir milletin kimliğini yansıtan, kuşaklar arası kültürel aktarımı sağlayan önemli toplumsal olgulardır. Özellikle Türkiye gibi güçlü geleneksel değerlere sahip toplumlarda bayramlar, geçmişte büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılanırdı. Ancak günümüzde bayramların yaşanış biçimi değişmiş, eskiye duyulan özlem toplumun farklı kesimlerinde sıklıkla dile getirilmeye başlanmıştır.

Esasen bu soru kültürel, toplumsal ve teknolojik değişimlerle ilgili bir durum. Bu farklılıkları toplumsal yapı, değişen iletişim biçimleri, yeni ekonomik yaşam, değişen kültürel değerler ve değişen yaşam tarzları zemininde incelemek mümkündür.

Eskiden aile yapısı daha genişti. Dede, nine, hala, amca, evli abi, yenge, yeğenlerden oluşan büyük aileler vardı. Bu aile tipinde toplumsal değerler, örf ve adetler, gelenek görenekler önemli ve vazgeçilmezdi.

Mahalle kültürü hakimdi. Herkes birbirini tanır, bayramlar komşuluk ilişkilerini güçlendiren önemli aktivitelerin başında gelmekteydi.

Günümüzde ise maalesef aileler küçüldü, bireyselleşme, ben merkezci zihniyet arttı. Toplumsal değerlerin yerini maddi hırs ve kaygılar, mahalle kültürünün yerini sosyal medya kültürü aldı.

Komşuluk ilişkileri zayıfladı. Bayram ziyaretleri yerine telefon veya mesajla tebrikler yapılır oldu.

Eskiden bayram tebrikleri yüz yüze yapılır, insanlar ev ev dolaşır, büyüklerin elleri öpülürdü. Komşular ziyaret edilir, tüm mahalle ev ev dolaşılır, bayramlaşılırdı. Mektup, kartpostal gibi daha samimi iletişim yolları kullanılırdı.

Oysa günümüzde akıllı telefonlar, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları sayesinde bayramlaşmalar sanal ortamda gerçekleşir olmuş.

Eskiden bayramlar kutsal bir görev ve birlik günü olarak görülürdü. Aile büyükler bu günlere çok önem verir, onların yönlendirmesiyle anlamına uygun yaşanırdı bayramlar.

Bayram sabahı namaz, mezar ziyaretleri ve hayır işleri yaygındı.

Günümüzde ise bayram, tatil olarak görülmektedir.

Bilhassa genç kuşakta bayram, dinlenme veya tatil fırsatı olarak değerlendiriliyor.

Eskiden bayram hazırlıkları evde yapılır, baklavalar, sarmalar hazırlanırdı. Bu süreç, aile bireylerini bir araya getirir, ayrı bir sevinç, heyecan ve mutluluk yaşanırdı.

Hediyelik ya da bayramlıklar sade olurdu, ancak anlamı büyüktü.

Günümüzde hazır gıda ve dışarıdan alışveriş yaygınlaştı. Bayram öncesi “alışveriş çılgınlığı” yaşanmaktadır.

Tüketim odaklı yaklaşım, manevi değerlerin önüne geçmiş durumdadır.

Eskiden insanlar daha çok evde ve mahallede vakit geçirirdi. Zaman daha yavaş, ilişkiler daha yoğundu.

Bayramlar uzun uzun kutlanır, ziyaretler gün boyu sürerdi.

Ancak günümüzde yoğun iş temposu, trafik ve şehir yaşamı nedeniyle insanlar bayrama zaman ayıramıyor, bayramlar tamamen bir tatil fırsatına dönüşmüştür.

Bayramlar kısa tatil arası gibi görülüyor, ziyaretler ya hiç yapılmıyor ya da sembolik oluyor.

Hatta aynı şehirde oturan yakın akrabalar bile bayramlaşmayı telefonla arayarak geçiştirmektedir.

Eskiden  bayramlarla ilgili kültürel ögeler sadece yerel deneyimlerle şekillenir, gelenekler aktarılırken

günümüzde medya ve küreselleşme nedeniyle batı kültürleriyle etkileşim arttı. Bayram gibi yerel değerlere ilgi azaldı.

Dizi, film ve sosyal medya içerikleri farklı yaşam tarzlarını öne çıkararak geleneksel bayram ruhunu zayıflatabiliyor.

Sonuç itibariyle eski bayramlar; birlik, beraberlik, paylaşma ve maneviyat açısından daha yoğun yaşanırken, şimdiki bayramlar hızlı yaşam, teknoloji, bireyselleşme ve tüketim etkisiyle farklı bir kimliğe bürünmüştür. Bu farklılık bir kayıp mı, değişimin doğal bir sonucu mu, bu kişisel değerlere göre yorumlanabilir. Ancak birçok kişi için eski bayramların sıcaklığı ve samimiyeti hâlâ özlenmektedir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER