OYSA BU ONUN SON GELİŞİYMİŞ!
Soğuk cemrelerin havalara düştüğü bu günlerde yolumuz, bir hasta ziyareti vesilesiyle, bir zamanlar acı tatlı pek çok hatıralarımızın geçtiği; Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne düşmüştü. Bahçede bekleyen hasta yakınlarını görünce; daha önce yoğun bakımda yatan hastamız için beklediğimiz günler aklıma geldi. Hasta yakınları bir yandan ziyarete gelenleri karşılıyorlar, diğer yandan da kendi ihtiyaç ve ibadetlerini eda ediyorlar…
Hastayı görme imkanımız olmadığı için hasta yakınlarını görüp “geçmiş olsun” dileklerimizi ilettik. Ancak en köşe de hastanın bir yakını vardı ki! üzüntüden saçı sakalı ağarmıştı… ağzını açmıyor, tek kelime bile etmiyordu. Şahsen nerde bir dert görsem; sanki benim derdimmiş gibi kendime dert ederim. Onu o halde görünce soramadan edemedim.
-geçmiş olsun abim neden bu kadar üzgünsünüz.
-ben iyiyim sana öyle geliyordur. Dedi.
Tebessümle devam ettim.
-hiçte öyle değil, yüzündeki acı uzaktan bile belli oluyor. Anlatmak istersen dinlerim. Dedim. – iyi, madem öyle buyur oturda anlatayım. dedi ve anlatmaya başladı.
-hocam, içerde yoğun bakımda yatan hasta benim kardeşim. 2 sene önce bir arazi yüzünden tartışmıştık. Her ne kadar bana gelmek istediyse de yol vermedim, ya evden ayrıldım, ya da eşime müsait olmadığımı söyleyip onu kapıdan dahi çevirdim. Kardeşim haklı olmasına rağmen içimdeki gurur ve kibir ona gitmemi, onu görmemi engelledi. Ancak 4 gün önce bana doğru gelirken feci bir kaza geçirmiş ve şuan yoğun bakımdadır. Durumu ise çok kritik. 4 gündür içim sızlıyor. Şuan içerden sağ çıksa gider elini ayağını öperdim. Dedi. Onu biraz teselli ettikten sonra geçmiş olsun deyip oradan ayrıldım, ayrılırken: koridorda bir hemşire ile beraber hasta yakınına doğru giden doktoru gördüm. İçimden ‘İnşallah ona kötü bir haber vermezler’ diye sayıkladım. Ancak tam dışarı çıktığımda içerden bir feryat sesi geldi, adeta içim sızladı. Bu bir vicdan azabının sesiydi…
Hastahane koridorlarında bir umutla sağ çıkacak diye beklerken… başınız sağ olsun dedikleri zaman tüm umutlarımız bitiyor. Ölümün saati yok yanınızdakilere değer verin. Onları Kırmayın, onları sevin, en ufak tartışmada bitti demeyin. Barışmak için evine değilde mezarına gittiğiniz zaman herşeyi daha iyi anlıyorsunuz.
YORUMLAR