Osman Açıkalın / Ömer Türk / Ferhat Kaplaner
PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği 12. Kongresi’nin ardından yayımladığı sonuç bildirisinde, örgütsel yapının feshedilmesi ve silahlı faaliyetlere son verilmesi yönünde karar alındığını duyurdu. Açıklamada, PKK ismiyle sürdürülen faaliyetlerin de bu karar doğrultusunda sonlandırıldığı belirtildi.
ÇALIŞMALAR DURDURULDU
Kongreye 232 delegenin katıldığı ifade edilen bildiride, “PKK 12. Kongresi, pratik sürecin Apo tarafından yönetilmesi ve yürütülmesi çerçevesinde, PKK’nin örgütsel varlığına son verme ve silahlı mücadele yöntemini bırakma kararı alarak, bu isim altında sürdürülen çalışmaları durdurmuştur” denildi. Fesih gerekçelerine değinilen açıklamada ayrıca “1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

SİLAHLARI 3 NOKTADA BIRAKACAK
Edinilen bilgilere göre PKK üç aşamalı plan dahilinde uluslararası gözlemci ve Birleşmiş Milletler gözetiminde silahlarını da teslim edeceği bildirildi. Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarının bulunduğu Duhok Vilayetine bağlı Amediye, Kanimasi, Erbil’in Binar ve Köysancak, Süleymaniye’nin Ranya ve Seyid Sadık kasabalarında silahlarını teslim edeceği kaydedildi.
BAKIRHAN: UMARIM BU SÜRECİ BARIŞLA TAÇLANDIRIRIZ
Tarihi bir öneme sahip olan bu gelişme sonrası DEM Parti’den ilk açıklama geldi. MYK toplantısı öncesi gazetecilere sıcak gelişmeyle ilgili değerlendirmede bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Kongre Türkiye’ye hayırlı olsun. Artık demokratik Türkiye’yi inşa etmemek için herhangi bir gerekçe kalmadı. Umarım bu süreci barışla taçlandırırız” ifadelerini kullandı.
PERVİN BULDAN: HAYIRLARA VESİLE OLSUN
Konuyla ilgili konuşan DEM Parti Milletvekili Pervin Buldan, “Yıllardır denenen ama sonuç alınmayan, bugün artık umutla sarılacağımız bir atmosfer yakalandı. Dikenli telleri aradan kaldırıp Barışı taçlandıracağımız yeni bir dönem başladı. Sırrı Süreyya girebilseydi keşke. Hayırlara vesile olsun” dedi.
‘İÇ CEPHE GÜÇLENMİŞTİR’
PKK’nin fesih ve silah bırakma kararı sonrası AK Parti’den de ilk resmi açıklama yapıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, sürecin önemine dikkat çekti. Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda gösterdiği siyasi iradenin ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısının, iç cephenin güçlenmesine büyük katkı sunduğunu vurguladı. Çelik, “Siyasi partiler arasındaki etkili görüşme trafiği ve demokratik diyaloğun, meşru siyasetin sorumluluk üstlenmesini sağladığını” belirtti.
‘YENİ BİR DÖNEMİN KAPISI AÇILABİLİR’
PKK’nin İmralı’dan gelen çağrı sonrası fesih ve silah bırakma kararının, Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe ilerlemesi açısından önemli bir aşama olduğunu dile getiren Çelik, “Bu kararın fiilen ve tüm boyutlarıyla hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi. Çelik’e göre kararın tam anlamıyla uygulanması, illegal yapılar da dahil olmak üzere tüm şubelerin kapatılmasıyla mümkün olacak. Çelik, sürecin devlet kurumları tarafından sahada titizlikle takip edildiğini ve ulaşılan aşamaların Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz edildiğini söyledi. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin hem iç hem de dış güvenliğinde olumlu bir dalga yaratacağına dikkat çekti. Açıklamasının sonunda toplumsal birlik mesajı veren Çelik, “Terörsüz bir Türkiye’ye ulaşmak, tüm vatandaşlarımızın kazanması demektir. Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilan ettiği “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun en stratejik adımının da bu hedef olacağını vurguladı.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HAYATA GEÇİYOR!”
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum ise şunları kaydetti; Baştan belirtelim ki; Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak Türkiye Yüzyılını gerçekleştirmek, Vatanın bölünmez bütünlüğü uğrunda canlarını veren aziz şehitlerimizin yüce hatıralarına bağlılığımızın bir gereği ve temel ödevimizdir. Görünen o ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük Ülke Liderliğinde, Sayın Bahçeli’nin cesur siyasi öncülüğüyle Devlet inisiyatifi olarak başlayan ve Devlet politikası olarak yürütülen Terörsüz Türkiye gerçeğe dönüşüyor. Türkiye halkının tüm unsurlarıyla beraber Türkler ve Kürtler emperyalizme karşı verilen varoluş mücadelesinde Kurtuluş savaşını kazanarak ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak ebediyete kadar kendi kaderlerini birlikte tayin ettiler. Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesiyle, Türkler ve Kürtler de içinde, Türkiye halkının tüm bileşenlerinin Türk Milletinin asli unsuru olduğu tespitini yaptı.
‘TÜRK MİLLETİNİN ESASI TÜRKİYE HALKIDIR’
Bu tespit Cumhuriyetin temel kurucu ilkelerinden biri oldu. Millet; geçmişi bugünü ve geleceği kuşatan bir kavram olduğu için bugün de bu ilke aynen geçerlidir, yani Türk Milletinin esası Türkiye halkıdır. Türkiye halkı çeşitliliğimizin Türk Milleti birliğimizin güvencesidir. Bugünler Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni de içinde; Türk Milletinin tüm bileşenlerinin kaderlerinin bir ve aynı, gelecek vizyonlarının tek olduğunun tüm dünyaya gösterildiği günlerdir. Terörsüz Türkiye için yapılan açıklamaların ortaya koyduğu şudur: Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir. Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz parçası sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de Milli Devleti’dir. Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır. Tam da bu paradigmaya uygun olarak yapılan tüm açıklamalar Terörsüz Türkiye’ye geçişte temel aşamanın tamamlandığını gösteriyor.
‘YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR’
Ayrıca bu açıklamalar Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti ile bütünleşmesinin tarihsel teyidi ve ilanıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Sayın Bahçeli’nin Türkiye’yi esas alan siyasetteki muhteşem birlikteliği ve uyumu, halkın olağanüstü desteği, siyaset kurumunun sorumlu yaklaşımı, Devletin tüm kurumlarıyla ve tam kapasite olarak sürecin yürütücülüğünü yapması Terörsüz Türkiye’ye geçişin güvencesi olmuştur. Geldiğimiz noktada Terörsüz Türkiye için şu tespitleri yapmak artık mümkündür: Terörsüz Türkiye bir sonuç değil yeni bir başlangıçtır. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması ve bu aşamasının sona ermesiyle Türkiye için tarihsel bir yükseliş dönemi başlamaktadır. Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecektir. Demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların yapılacağı, ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir. Görüldüğü üzere Kurtuluşla başlayan, Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen Kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir. Halkımızın tüm unsurlarının asli bileşen olduğu birliğimizin teminatı Büyük Türk Milletinin gözü aydın olsun. Yaşasın Tam Bağımsız ve Milli Birliği Tescilenmiş Büyük Türkiye.”

SEZGİN TANRIKULU HALAY BAŞI
PKK’nin fesih kararı Diyarbakır’da büyük sevinçle karşılandı. Kent halkı ve şehre gelen yerli ve yabancı turistler, PKK’nin silah bırakma kararını büyük bir adım olarak nitelendirdi. Özellikle tarihi Sur ilçesinde toplanan Diyarbakırlılar, davul zurna eşliğinde halaylar çekerek barışa olan özlemlerini dile getirdi. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da halayın başını çekti. Tanrıkulu, davulcuya para verdi, davulun önünde de dakikalarca oynadı.
DİYARBAKIR’DA BÜYÜK SEVİNÇ
Kutlamalara katılanlar, PKK’nin bu kararının bölgeye huzur ve istikrar getirmesini temenni ettiklerini ifade ettiler. Yerli ve yabancı turistler de bu coşkuya ortak oldu. Tarihi mekanları gezerken kutlamalara denk gelen turistler, barışın önemine vurgu yaparak, bu kararın bölge turizmi için de olumlu bir gelişme olduğunu belirttiler.
‘BİR UMUT IŞIĞI, YENİ BİR BAŞLANGIÇ DEMEK’
Mustafa Çakıltaş isimli Diyarbakırlı vatanda, “Bu haberi duyduğumuz an sanki üzerimizden koca bir kaya kalktı. Yıllardır bu topraklarda hep bir tedirginlik, hep bir korku vardı içimizde. Ne zaman bir silah sesi duyulsa yüreğimiz ağzımıza gelirdi. Çocuklarımız okula giderken içimiz rahat olmazdı. Şimdi bu karar, işte bu yüzden bizim için sadece bir haber değil, bir umut ışığı, yeni bir başlangıç demek. Benim çocukluğum savaşın gölgesinde geçti. Oyun oynarken bile hep bir burukluk vardı içimizde. Arkadaşlarımız ya askerdeydi ya da dağdaydı. Şimdi düşünüyorum da, ne kadar da zor zamanlardı. Ama biz hep umudumuzu yitirmedik. Hep bir gün bu acıların biteceğine, bu topraklara barışın geleceğine inandık. Bugün o gün sanki. Bakın işte, bütün Diyarbakır sokaklarda. Genci yaşlısı, kadını erkeği hepimiz bir aradayız. Davullar çalıyor, zurnalar ötüyor, halaylar çekiliyor. Bu sevinç kelimelerle anlatılmaz. Bu bizim yıllardır içimizde biriktirdiğimiz özlemin, barışa olan inancımızın dışa vurumu” dedi.
‘BARIŞ OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMAZ’
Anne ve babaların artık huzur içinde yaşamasını istediklerinin altını çizen Çakıltaş, “Turist kardeşlerimiz de gelmiş, onlar da bu coşkuyu bizimle paylaşıyorlar. Onlar da biliyorlar ki barış olmadan hiçbir şey olmaz. Huzur olmadan ne bu güzelim Diyarbakır’ın tarihi güzellikleri anlam kazanır ne de bizim misafirperverliğimiz tam olarak ortaya çıkar. Biz artık istiyoruz ki çocuklarımız parklarda gülsün, gençlerimiz hayallerinin peşinden koşsun, analarımız babalarımız huzur içinde yaşasın. Bu karar, inşallah bu güzel günlerin başlangıcı olur. Biz Diyarbakırlılar olarak barışa her zaman hazırız. Yeter ki artık silahlar sussun, kan dökülmesin. Bu topraklarda artık sadece sevgi, kardeşlik ve huzur yeşersin” ifadelerini kullandı.
‘İNANIN ÇOK DUYGULANDIM’
İzmir’den Diyarbakır’a gezmek için gelen Çağatay Toskan ise “İzmir’den geliyorum ve Diyarbakır’ın tarihi dokusuna, kültürel zenginliğine hayran kaldım. Buraya gelirken aklımda bazı endişeler de vardı, ne yalan söyleyeyim. Ama buraya ayak bastığım andan itibaren bambaşka bir atmosferle karşılaştım. İnsanların sıcaklığı, misafirperverliği gerçekten çok etkileyici. Tam da tarihi Sur ilçesini gezerken bu coşkulu kalabalığa denk geldim. İlk başta ne olduğunu anlamadım açıkçası. Davul zurna sesleri, halay çeken insanlar… Sonra öğrendim ki PKK’nin fesih kararını kutluyorlarmış. İnanın o an çok duygulandım. Bir turist olarak, farklı bir şehirden gelmiş biri olarak bile bu sevincin, bu umudun ne kadar kıymetli olduğunu hissedebiliyorsunuz.
‘TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM’
Buradaki insanların gözlerindeki ışıltı, yüzlerindeki gülümseme her şeyi anlatıyor. Barışın ne kadar çok istendiğini, ne kadar çok özlendiğini görüyorsunuz. İzmir gibi modern bir şehirden gelmiş olsam da, bu topraklardaki acıları, yaşanan zorlukları az çok biliyoruz. O yüzden bu karar, sadece Diyarbakır için değil, bütün Türkiye için çok önemli bir adım. Umarım bu sevinç daim olur ve bu karar kalıcı bir barış sürecini başlatır. Diyarbakır’ın güzelliklerini, tarihi mirasını daha çok insanın gelip görmesini çok isterim. Bu coşkuya ortak olmak, buradaki insanların umudunu görmek benim için de unutulmaz bir deneyim oldu. İzmir’e döndüğümde herkese burada yaşadıklarımı, bu güzel insanların barışa olan inancını anlatacağım” ifadelerini kullandı.
KALICI BARIŞ UMUDU
PKK’nin fesih kararı, Diyarbakır’da uzun yıllardır süregelen çatışmalı ortamın sona ermesi yönünde atılmış tarihi bir adım olarak görülüyor. Kent halkı, bu kararın kalıcı bir barış sürecinin başlangıcı olmasını umut ediyor.


