Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Resul ÇETİN

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA TOPLU NEZAKETSİZLİK…

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA TOPLU NEZAKETSİZLİK…

 

Toplu taşıma araçları, farklı yaş, kültür ve alışkanlıklara sahip birçok insanın bir arada bulunduğu ortamlardır. Nezaket kuralları, bu farklılıkların çatışmaya dönüşmesini önleyerek uyumlu bir yolculuk sağlar.

Ancak biz toplum olarak bir türlü nezaket kurallarını öğrenmedik, öğrenmeye de niyetimiz yok.

Hayatın her alanında her zaman, her yerde karşılaşabileceğimiz ve bize saç baş yoldurtan, adeta çileden çıkaran nezaketsizliklerin hepsi bir yana özellikle toplu taşıma araçlarında karşılaştığımız nezaketsizlikler bir yana. Bu konuda her geçen gün kendimizi biraz daha aşıyor, biraz daha zıvanadan çıkıyoruz.

Gençlerin  yaşlı, engelli, hamile veya çocuklu bayana yer vermemesine alıştık. Eskiden bunu yapanlar en azından bir eziklik hisseder, yer vermediklerine karşı bir mahçubiyet hissettiğinden yüzünü döner camdan dışarıya bakar, göz göze gelmemeye çalışırdı. Böyle bir edep, hicap ve nezaket kalmadı.

Yüksek sesle konuşmak zaten rutinleşti, artık özel konular bile herkesin duyabileceği tonda uluorta konuşulur oldu.

Görülen nezaketsizliklerin belki de en büyüğü, bacaklarını açarak oturmak. Yanındaki yolcuya yapışık oturmak. Bu nasıl bir rahatlık, nasıl bir terbiyesizliktir anlamak mümkün değil. Hatta bazen rahatsız olan yolcu az kendini topladıkça diğer edepsiz anlayıp kendini toparlayacağına biraz daha yapışıyor. Hergün, birçok toplu taşıma araçlarında böyle ruh hastalarına rastlamak işten bile değil.

Birkaç öğrenci birarada bindiğinde orayı da sınıf zannedip yüksek sesle bağırmalar, belden aşağı küfürlü konuşmalar alıp başını gidiyor. Hiç okul yüzü görmemiş cahil insanlar bile onlardan çok daha iyi kalıyor.

Ayakta onca oturması gereken yaşlı, engelli,hasta yolcu varken bakıyorsunuz kadın ücretini ödemediği üç dört yaşındaki çocuğunu camın yanındaki koltuğa oturtmuş, kimseyi oturtmuyor. İnsanlar edebinden ses çıkarmadıkça bu tipler bunu kendilerinde bir hak olarak görüyor.

Bazen inmek istersiniz kapı ağzında birikmiş kişlerden bu ne mümkün?!.. Adam istifini bile bozmuyor. Tabi şoförün “İnenlere yol verelim.” uyarısı beyhude.

Aşırı ve rahatsız edici parfüm kokusu, ter kokusu ile karışık bir yolculuk özellikle astım hastaları için oldukça rahatsız edici ve can sıkıcı.

Ayrıca çocukların bağırmasına, koltuklarda zıplamasına ya da diğer yolcuları rahatsız etmesine izin veren, ses çıkarmayan ebeveynlere rastlamak sık görülen bir durumdur.

Ayakları koltuğa uzatmak ya da ayakkabıyla koltuğa çıkmak görülen bir başka görgüsüzlüktür.

Özellikle sabahın erken saatlerinde patates çuvalı gibi iki koltuğa yayılıp evinin konforu ayarında uyumaya çalışıp horlayanı hatta gaz çıkaranı görmek  de mümkün.

Bu tür durumların tamamını yazmaya kalkarsak bırakın bu köşe yazısını, ciltler halinde kitaplar yazılır. Biz en çok rastlananlardan sadece birkaçını yazmaya çalıştık.

Peki neden bu kadar nezaketen uzak yaşıyoruz? İsmi üzerinde toplu taşıma aracı. Kimsenin özel aracı yada özel alanı değil. Birarada yaşama kültürü diye bir şey var.

Empati yoksunluğu, cehalet, baskıyla büyümüş ebeveynlerin çocuklarını özgüven saçmalığıyla yetiştirip daha doğrusu yetiştiremediği ve toplumun başına bela ettiği bomboş yetişen gençler, edepten, saygıdan, maneviyattan uzaklaşan, geçim sıkıntısıyla boğuşan yığınlar, doyumsuz nesil, ailede verilmeyen terbiye, çöken eğitim sistemimiz….

Yukarıdakilerin tamamı yazımıza konu insanların bu halde oluşlarının müsebbibi. Lâkin sebepler yalnızca bunlar mı? Değil elbette. Ancak öne çıkan sebepler olarak değendirmek mümkün.

Burada belki de üzerinde durulması gereken asıl husus şu: Hergün bu kadar kabalığı gören ve son derece rahatsız olan diğer güruh, yani hadisenin mağdurları neden tepki vermez ve sineye çekerler? Elbette hepsinin başka başka sebepleri olabilir. Ancak öyle zannediyorum ki en önemli sebepler yolculuğun kısa oluşu, biran önce olaysız bir şekilde oradan kurtulma arzusudur. Fakat bu tepkisizlik edepsizlerin cesaretini artırmakta, yaptıklarını normal görmelerine yol açmakta, hatta tüm bunları kendilerinde bir hak olarak görmelerine yol açmaktadır.

Velhasılı kelam hasta bir toplum olduk. Hasta ve umutsuz vaka. Sizi bilmem ama bu konuda birşeylerin düzeleceğine dair ümidim sıfırın altında. Hepimize geçmiş ola…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER